Bunları da Okuyun
Roni Margulies
Sekiz yaşındayken getirip manastıra papazlara teslim etmiş babası onu. Şam’a gidip geleceğini söylemiş. Hatırlayan kalmamış artık nedenini, ne zaman olduğunu.…
Bir siyahüzümün soyması gibi kendini geldim – al.Sevmeni istiyorum beni: tamamlanmamışlığımı sorgula, kına. Yorgunum, azımsa yorgunluğumu. Kırgınlığımı yer, önemset boşladığım…
Üç gündür okuduğu romanın son sayfasını özellikle yavaş okudu, gülümseyerek bitirdi. Yerinden kalktı, kitabı özenle raftaki yerine koydu.Oturdu, ağır ağır…
Yüzüme dokunurdu Elsa. Oturmuş ben kitap okumaya çalışırken. Metroda seyrederken karşımda oturanları. Denizden çıkmış rüzgarda üşürken. Elsa yüzüme dokunurdu. Rahatsız…
Kuşkum yok, yalnız öleceğim Daha şimdiden hızla, dedem, babam, Elsa, azalıyor sevdiklerim.Ölümün kendisi korkutmuyor beni – korkunç olan başkalarının ölümü…
İlk geldiğim gün on yedi yaşımda İngiltere’ye Victoria metrosundan çıktığımda günışığına, Batılı bir seyyahın onaltıncı yüzyılda ününü duyduğu İstanbul’u ilk…
“pil takacaklarmış” dedi, “kalbime bir dönemi daha ömrümün kapanmış olacak böylece ne futbol artık ne güreş ne dağcılık””cemil” dedim (çocukluk…
Anneannem için “İki kızım var” dedi, “benim. Ve ben” dedi, “onları büyüttüm. Bundan ibarettir hayatım.Yaşam beni kızlarımla arama girdiği ölçüde…
Tu vois, je n’ai pas oublie La chanson que tu me chantaitBana Elsa’yı anımsatanlar anımsatmayanlardan daha az. Kaçınılmaz. Paylaştıklarımızı değil…
Gün boyu koltuğunda sere serpe yattıktan sonra akşamları gelir köpeğim bazen bilgisayarın başındayken ben, başını dizime kor, bana bakar.Okşarım biraz,…
İşte yine İstanbul. Alçalıyor uçak Florya üzerine, sağ taraf açık seçik Yeşilköy.Kapasam gözlerimi: Adil Abi’nin bisikletçi dükkanı, Rone Park’ın ağaçlarında…
Ağlamalıdır ayrılanlar ayrıldıklarında. Her ayrılık kanıtıdır çünkü o bitmez arayışımızın boş çıktığının yine. Ağlamaya değer. Ağlamaya değer.Biliyor olsak da çünkü…
Her akşam, her akşam, her akşam, her şeyi baştan düşünüyor olmasam, tartmasam baştan niye ve neden kaybetmeyi seçtiğimi seni ve…
Dedemin ölüm haberini bir an durakladıktan sonra, babam vermişti telefonda. Babamınkini dayım. Bu kez de işte duraklayan annem: Atakan! Hiç…
Her paylaştığımız şarap şişesi uzun bir ayindi adeta, birlikteliğimizi teyid ederdi.Tanıştığımız yaz Girit’te bir bağda durup yediğimiz üzümleri anmış gibi…
Kafam tıraşlı, yeni dönmüşüm askerden, bir zemberek boşanmak üzereyken içimde, beyaz bornozlu bir kadın çıktı bir sabah karşıma.Siyahın anlamı, gecenin…
Futbol oynuyor çocuklar Downs Park’ta. Sırtlarında siyah beyaz, sarı lacivert formalar, saçları hep kapkara ve kısa.Dalmış gidiyordum ki yanlarından, ‘Şımaykıl…
Ayrıntılardan arındırsam hayatımı; desem ki: ben Elsa’yı çok sevdim. O kadar. Bir kapı aralandı kısaca: Bir başka dünyada, başka bir…
İnce uzun bir iskelenin ucunda, denize dikmiş gözlerini, kımıldamadan, öylece duruyor adamın biri akşam üzeri.Önünde su, arkasında kayalar, unsurların kavşağında…
Nasıl kırık dökük, yarım yamalak, eksik, nasıl yamalı hayatlar geçiyor gözlerimin önünden.Bir zanaat mutsuzluk sanki: Öğrenip bir önceki nesilden, onyıllarca…