Ağlama gözlerim mevla kerimdir
Her daim rüzigar böylede kalmaz
Dermansız dert olmaz sabreyle gönül
Geçer bu ah ü zar böyle de kalmaz
Adem Sefiyullah yedi buğdayı
Kıldı ihtiyarsız N ehi Hudayı
Bilirdi affeder bayi gedayı
Afeder ol Digar böyle de kalmaz
Ferman Hudanındır emrolsa ondan
Nuh-u Nebiyullah çıkar Tufan’dan
Açılır deryanın yolu bir yandan
Görünür bir kenar böyle de kalmaz
Ne kadar çok olsa dağların karı
Eridir Hudanın hoş bulutları
Yetişir bağların ayvası narı
Açılır nev-bahar böyle de kalmaz
Yandı nar içinde İbrahim Halil
Tevekkül dalını yandırdı zelil
Ateşi gülüstan eyledi Celil
Gördüler sönmede nar böyle kalmaz
Eyup gibi çeken varmış cefayı
Cefayı çekmiyen bulmaz sefayı
Bir derde akibet binbir şifayı
Verir Perverdigar böyle de kalmaz
Ne ise Haktandır Gal ü Beladan
Lokman haber verdi arş ü aladan
Gel HIFZI gümanın kesme Mevaldan
Bu çark-ı bergarar böylede kalmaz.