Ataşım yanmadan tütünüm tüter
Bulutun havaya ağdığı gibi
Yarin bahçesinde bülbüller öter
Ayın on dördünde doğduğu gibi
O yar bize yine name yollamış
Arif olan sözlerinden anlamış
Al yanaklar domur domur terlemiş
Rahmetin güllere yağdığı gibi
Karac’oğlan eydür başların tacı
Ayrılık şerbeti zehirden acı
Kıvrım kıvrım olmuş zülfünün ucu
Mor menevşe boynun eğdiği gibi