Nuh’un gemisine bühtan edenler,
Yelken açıp yel kadrini ne bilir?
O Süleyman kuş dilini bilirdi,
Her Süleyman dil kadrini ne bilir?
Arap atlarında olur fırkalar,
Kimi sarhoş yürür, kimi ırgalar.
Zibilliğe inip konan kargalar,
Has bahçede gül kadrini ne bilir?
Dünya benim diye zenginlik satan,
Helâl ekmeğine haramlar katan,
Sonradan sonraya beğliğe yeten,
Zalim olur, il kadrini ne bilir?
Karac’oğlan der ki: Belim büküldü,
Ağzımın içinde dişim döküldü,
Nuh Nebî’nin haddesinden çekildi,
Saz çalmayan tel kadrini ne bilir?