Leylâ’m Leylâ’m der de daim ağlarsın
Mecnun’un durduğu pınar sen misin
Kavuşturamazsın nesin beklersin
Mecnun’un durduğu pınar sen misin
Mecnun’u sen çok bekledin durdun mu
Gelene geçene haber sordun mu
Ezelden dertliyim deşme dedin mi
Mecnun’un durduğu pınar sen misin
Yolumuz uğradı bir hoş çöllere
Güzel sevdik diye düştük dillere
Garip bülbül öter oldu bağlara
Mecnun’un durduğu pınar sen misin
Bu pınar Ali’dir artıp çağlayan
O Leylâ’nın yollarını bağlayan
Leylâ gelir deyu Mecnun’u eğleyen
Mecnun’un durduğu pınar sen misin
Mecnunla bile bu pınarda kalan
Ferhat ile bile kayayı delen
Leylâ’sın bulmadan Leylâ’yı bulan
Mecnun’un durduğu pınar sen misin
O nasıl pınardır üç ağzı vardır
Üç lezzeti vardır üç tadı vardır
Hak Muhammed Ali üstadı vardır
Mecnun’un durduğu pınar sen misin
Kul Himmet Üstadım bakın hoşuna
Mim duası yazılmıştır kaşına
Ali Muhammed’tir bakın işine
Mecnun’un durduğu pınar sen misin