Seyrimde bir sara vardım
On iki dükkânı vardır
Muhammed Ali’yi gördüm
Ne güzel mekânı vardır
Ali’yi sevdim ezeli
Sevdaya düştüm seveli
Urum’da Bektaşi Veli
Onun yeşil donu vardır
Hasan’a kalındı nazar
Hüseyin okuyup yazar
Yakup ne ağlayıp gezer
Yusuf-i Kenan’ı vardır
Zeynel’e zindanda yol var
Bâkır’ı Cafer’de hal var
Musa-i Kâzım’a yalvar
Göğsünde imanı vardır
Taki’yle Naki gelecek
Şah Askeri’yi bulacak
Mehdi’de kılıç çalacak
İmamların kanı vardır
Kul Himmet Üstadım iren
Yıkık gönlüm evi viran
Kulun kısmetini veren
Âlemin sultanı vardır