Ramak kalmıştı
Gelmesine ölümün
Bir an bile değil
Çıplak bir el
Belirdi birdenbire
Gelip tuttu elimi
Günlere haftalara
Yitik renklerini
Kimdi bu geri veren
İnsansal evrenin
O bitimsiz yazına
Gerçekliğini geri veren kimdi
Ben ki ne olduğunu
Bilmediğim bir öfkeyle
Boğulurdum sürekli
Hayatıma büyük bir açıkhava
Kolyesi takmak için
Yetti iki kol yetti
Küçücük bir hareketti
Uyurken bir okşayış
Ya da bir soluk
Yüzümde gezinen
Ya da bir çiy
Omuzuma yağmış
Alnıma geceleyin
Yaslanan bir alındı
İki iri gözdü açılmış
Ve bir anda evet bir anda
Tüm evrende ne varsa
Dönüştü bir buğday tarlasına