Şam’da uçar güvercinler
İpek surun arkasında
İkişer ikişer.
Şam’da bütün anadilimi bir buğday tanesinin üzerine
Rafideyn* taşının cila ettiği
bir kadının eliyle yazılmış görüyorum
Şam’da yürür gökyüzü eski yolların içinde,
Yalın-ayak, yalın-ayak.
Var mı ihtiyaçları şairlerin
İlham’a Tecvid’e ve Kafiye’ye?
Şam da uyur bir yabancı sarılıp gölgesine ölümsüzlük
yatağında bir minare gibi,
ayakta ne özlemini hisseder
bir ülkenin ne de bir kimsenin
Şam’da, şimdiki zaman devam eder.
Dünümüzdeki güneşten emin adımlarla
yürürüz yarınlarımıza…
Biz ve ölümsüzlük, sakinleriyiz bu beldenin.
* Irak’ın başka bir ismi