Ben eskiden İstanbul’a giden bir adamdımYola düşer düşmez taşkın yürek bir adam
İlkinde Yalova’da durdum, 18’imde
Bursa’dan geliyordum, yolda
Gemlik’i geçince otobüs camından
Görünen değildi beni şaşırtan
Benişaşırtan
İçime çektiğim o mavi çöldü
Ömrümü bir seraba kandıran
Ben eskiden İstanbul’a gelen bir adamdım
Suyu bitmiş tuzu kalmış ağıtları
Ardında bırakıp Bolu Dağı’nın
Dumanında gökkuşağı umutlarla
Girerdim harem’e, Topkapı’ya
İstanbul,
Özgürlüğü hayal ettiğim meydan
Kendimi tasarlayıp ürettiğim fabrika
Boğaz’ında esenlik içtiğim
Aşktan erguvanlaştığım dünya
Her yerinde oyuncak bulduğum park
Siperinde uyuyakaldığım tabya
İstanbul, ruhumun aradığı sıla
ben İstanbul’dan giden bir adamım
İçine ne kadar İstanbul almışsa
Sürgününde onunla avunan bir adam