Nasıl bir hırsla çıktıysam o mahşeri kıtlıktan
Lanetlenmiş bir obur oluverdim sonunda
Her şeyi rüzgâr hızıyla tüketebilirim
Hayalleri, umutları, ütopyaları
Olmamış sayabilirim bir anda
Yüzüm asitlerle yıkandıkça matlaştı
Nefretimin aynasına dönüştü zihnim
Öfkemin salyasından serumlarla doyup
Kahrettiğim her şeyin donuna girdim
Hazlar acılar gündelik maskem oldu
Bazen iskeletimle bazen gölgemle
Bazen hıçkırığımla dans edebilirim
Hıncım bile zarifleşti zamanla
Duygusu belirsiz huylar edindim
Tükettim eski dostlarımı bir bir
Yenileri habersizce aldı yerlerini
Sıradan bir veda töreni buluşmalarım
Anılarını kemiren aşığa döndüm
Çocuklarını yutan devrime
Nehirleri kurutan güneşe
Taşkınsız yağmayan yağmura
Kayboldu ruhumdaki esirgeyen yas
Güdüler kulumken efendim oldu
Sözüm el sözü gibi geliyor bana
Bu halime bir de sağırlık ekledim
Bunlarla bir olup geçtim karşıma
Düştükçe büyüyen çığ gibiyim bu gidişle
Bir gün benden bir nem bile kalmaz dünyaya