Boşlukta bir sarmaşıkken, salınırken su
dallarında buldum ellerimi, içten
dışa bulandıkça, bir acı
yudum aldım ve göğe
kaldırdım başımı
uçucu kuşlardan
ötücü kuşlardan
yürüyenlerden hevesle
Birdenbire indi başım suya
irkilip buluttan
Bekledim, su
içimden geçecek
arınıp durulacağım su
yakamozlar ışıyacak yüzümde su
bir serin su bir berrak su olacağım ki…
Yaşadım su çırpınan herkesle oldum su
Suyu ararken buldum kendimi
Susuz bırakılmışların kanmazlığıyla
Bir acıda, bir umutta, bir hayal aynasında
Su
Yoktan hep var sağa sağa
Gözümün önünde aktı diplere su
Üstümde kuşsuz kuşlaksız bir vadi şimdi
ne Afrika çukuru ne Mezopotamya
yanımda dev bir kuş iskeleti
önümde kuru başım
İçimde o sarmaşık soru:
Nere gitsem, hangi pınara?