Temmuz ayında annem uykuya daldı
Ekinler sarışındı tarlada. Gök
çekti küreklerini bulunmaz bir limana
Unutulmuş bir köyde
küçücük mutfak pencereleri
el salladı. Babam
uzun uykusundan uyandı
Ladik’de bir jandarma, dayayıp başını
nöbetçi kulübesinin soğuk camına
sevdiği kadını anımsadı
kalbini banıp ayışığı mürekkebine
geceye mührünü bastı
Yürüdü posta katarı
Raylar şafağın şahdamarından fırladı
Temmuz ayında yeryüzü öksüz kaldı