Bunları da Okuyun

    Kerim Ağa Şiiri – Mahzuni Şerif

    29 Aralık 2021

    Yâr İşiginde Dinildi ‘Aşık-ı Şeydâ Baña Şiiri – Baki

    29 Aralık 2021

    Sende Şiiri – Erzurumlu İbrahim Hakkı

    29 Aralık 2021

    Dîvân-ı İlâhîyât 179 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021

    Suz-i Dilâra Şiiri – Salah Birsel

    29 Aralık 2021

    Sunu Şiiri – Czeslaw Milosz

    29 Aralık 2021

    Mürg-i Dil Konmaga Şiiri – Baki

    29 Aralık 2021

    Yazmam Gereken Bir Şey Kalmadı Şiiri – Halim Yazıcı

    29 Aralık 2021

    Sevdiği Renklere Şiiri – Nurullah Genç

    29 Aralık 2021

    Sevgili Arkadaşım Şiiri – Süreyya Berfe

    29 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Mehmet Akif Ersoy»Bülbül Şiiri – Mehmet Akif Ersoy

    Bülbül Şiiri – Mehmet Akif Ersoy

    Mehmet Akif Ersoy- Mehmet Akif Ersoy
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    — Basri Bey oğlumuza —

    Bütün dünyâya küskündüm, dün akşam pek bunalmıştım;
    Nihâyet, bir zaman kırlarda gezmiş, köyde kalmıştım.
    Şehirden kaçmak isterken sular zâten kararmıştı;
    Pek ıssız bir karanlık sonradan vâdîyi sarmıştı.
    Işık yok, yolcu yok, ses yok, bütün hilkat kesilmiş lâl…
    Bu istiğrâkı tek bir nefha olsun etmiyor ihlâl.
    Muhîtin hâli «insâniyyet»in timsâlidir, sandım;
    Dönüp mâzîye tırmandım, ne hicranlar, neler andım!
    Taşarken haşrolup beynimden artık bin müselsel yâd,
    Zalâmın sînesinden fışkıran memdûd bir feryâd,
    O müstağrak, o durgun vecdi nâgâh öyle coşturdu:
    Ki vâdîden bütün, yer yer, eninler çağlayıp durdu.
    Ne muhrik nağmeler, yâ Rab, ne mevcâmevc demlerdi:
    Ağaçlar, taşlar ürpermişti, gûyâ Sûr-i Mahşer’di!

    — Eşin var, âşiyânın var, bahârın var, ki beklerdin;
    Kıyâmetler koparmak neydi, ey bülbül, nedir derdin?
    O zümrüd tahta kondun, bir semâvî saltanat kurdun;
    Cihânın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun.
    Bugün bir yemyeşil vâdî, yarın bir kıpkızıl gülşen,
    Gezersin, hânümânın şen, için şen, kâinâtın şen.
    Hazansız bir zemîn isterse, şâyed rûh-i ser-bâzın,
    Ufuklar, bu’d-i mutlaklar bütün mahkûm-i pervâzın.
    Değil bir kayda, sığmazsın -kanatlandın mı- eb’âda;
    Hayâtın en muhayyel gâyedir ahrâra dünyâda.
    Neden öyleyse mâtemlerle eyyâmın perîşandır?
    Niçin bir damlacık göğsünde bir umman hurûşandır?
    Hayır, mâtem senin hakkın değil… Mâtem benim hakkım:
    Asırlar var ki, aydınlık nedir, hiç bilmez âfâkım!
    Tesellîden nasîbim yok, hazân ağlar bahârımda;

    Bugün bir hânümansız serserîyim öz diyârımda!
    Ne hüsrandır ki: Şark’ın ben vefâsız, kansız evlâdı,
    Serâpâ Garb’a çiğnettim de çıktım hâk-i ecdâdı!
    Hayâlimden geçerken şimdi, fikrim hercümerc oldu,
    Salâhaddîn-i Eyyûbî’lerin, Fâtih’lerin yurdu.
    Ne zillettir ki: Nâkùs inlesin beyninde Osmân’ın;
    Ezan sussun, fezâlardan silinsin yâdı Mevlâ’nın!
    Ne hicrandır ki: En şevketli bir mâzî serâb olsun;
    O kudretler, o satvetler harâb olsun, türâb olsun!
    Çökük bir kubbe kalsın ma’bedinden Yıldırım Hân’ın;
    Şenâ’atlerle çiğnensin muazzam kabri Orhan’ın!
    Ne haybettir ki: Vahdet-gâhı dînin devrilip, taş taş,
    Sürünsün şimdi milyonlarca me’vâsız kalan dindaş!
    Yıkılmış hânümanlar yerde işkenceyle kıvransın;
    Serilmiş gövdeler, binlerce, yüzbinlerce doğransın!
    Dolaşsın, sonra, İslâm’ın harem-gâhında nâ-mahrem…
    Benim hakkım, sus ey bülbül, senin hakkın değil mâtem!

    Ankara – Tâceddin Dergâhı
    7 Mayıs 1337 (1921)

    Bülbül Şiiri - Mehmet Akif Ersoy Bülbül Şiiri - Mehmet Akif Ersoy şiiri Mehmet Akif Ersoy şiirleri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Geçinme Belası Şiiri – Mehmet Akif Ersoy

    Hasır Şiiri – Mehmet Akif Ersoy

    Küfe Şiiri – Mehmet Akif Ersoy

    Tevhid Yâhud Feryâd Şiiri – Mehmet Akif Ersoy

    Merhum İbrahim Bey Şiiri – Mehmet Akif Ersoy

    Selmâ Şiiri – Mehmet Akif Ersoy

    Bunları da Okuyun

    Hasan’a Mektup – 4 Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021

    Resim Ve Resim Tarihi Şiiri – Ahmet Telli

    28 Aralık 2021

    Onun Türküsünü, Guevara’nın Şiiri – Ataol Behramoğlu

    28 Aralık 2021

    Eski Bir Hüzünle Şiiri – Ahmet Telli

    28 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Ümit Yaşar Oğuzcan

    İmkansız Şeyler Şiiri – Ümit Yaşar Oğuzcan

    Ümit Yaşar Oğuzcan

    İmkansız olan şeyler vardır bilirsin Yaşlanmamak gibi, ölmemek gibi Ve seni sevmemek çigan gözlüm Mümkün…

    Benim Canım Uyanıktır Şiiri – Yunus Emre

    29 Aralık 2021

    Hamam Sefası Şiiri – Neyzen Tevfik

    29 Aralık 2021

    Tan Yeri Atanda Şafak Sökende 2 Şiiri – Köroğlu

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Öldürdügümüz Şiiri – Fazıl Hüsnü Dağlarca

    29 Aralık 2021

    Veda Şiiri – Neşet Ertaş

    29 Aralık 2021

    Sabahın Seher Vaktinde Şiiri – Kul Himmet

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Abdurrahim Karakoç şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Ruhsati şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Karacaoğlan şiirleri Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Agah şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.