Bunları da Okuyun

    Dîvân-ı İlâhîyât 230 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021

    Ne Acaip Bir Haldeyiz Şiiri – Nesimi Çimen

    29 Aralık 2021

    Anmak Unutmak Şiiri – Özdemir Asaf

    29 Aralık 2021

    Uçuş Şiiri – Yahya Kemal Beyatlı

    28 Aralık 2021

    Aşı Şiiri – Ahmet Oktay

    21 Mart 2022

    Ya Zafer, Ya Ölüm Şiiri – Ahmet Selçuk İlkan

    28 Aralık 2021

    Çeşit Çeşit Bağlamışsın Başını Şiiri – Karacaoğlan

    29 Aralık 2021

    Ben Bu Köyün Delisiyim Şiiri – Ahmet Selçuk İlkan

    28 Aralık 2021

    Çün Demür-ile Kamışı Kıldı Hâlik Âşikar Şiiri – Ahmedi

    29 Aralık 2021

    Yazıt Şiiri – Halim Şefik Güzelson

    29 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Mehmet Akif Ersoy»Bülbül Şiiri – Mehmet Akif Ersoy

    Bülbül Şiiri – Mehmet Akif Ersoy

    Mehmet Akif Ersoy- Mehmet Akif Ersoy
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    — Basri Bey oğlumuza —

    Bütün dünyâya küskündüm, dün akşam pek bunalmıştım;
    Nihâyet, bir zaman kırlarda gezmiş, köyde kalmıştım.
    Şehirden kaçmak isterken sular zâten kararmıştı;
    Pek ıssız bir karanlık sonradan vâdîyi sarmıştı.
    Işık yok, yolcu yok, ses yok, bütün hilkat kesilmiş lâl…
    Bu istiğrâkı tek bir nefha olsun etmiyor ihlâl.
    Muhîtin hâli «insâniyyet»in timsâlidir, sandım;
    Dönüp mâzîye tırmandım, ne hicranlar, neler andım!
    Taşarken haşrolup beynimden artık bin müselsel yâd,
    Zalâmın sînesinden fışkıran memdûd bir feryâd,
    O müstağrak, o durgun vecdi nâgâh öyle coşturdu:
    Ki vâdîden bütün, yer yer, eninler çağlayıp durdu.
    Ne muhrik nağmeler, yâ Rab, ne mevcâmevc demlerdi:
    Ağaçlar, taşlar ürpermişti, gûyâ Sûr-i Mahşer’di!

    — Eşin var, âşiyânın var, bahârın var, ki beklerdin;
    Kıyâmetler koparmak neydi, ey bülbül, nedir derdin?
    O zümrüd tahta kondun, bir semâvî saltanat kurdun;
    Cihânın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun.
    Bugün bir yemyeşil vâdî, yarın bir kıpkızıl gülşen,
    Gezersin, hânümânın şen, için şen, kâinâtın şen.
    Hazansız bir zemîn isterse, şâyed rûh-i ser-bâzın,
    Ufuklar, bu’d-i mutlaklar bütün mahkûm-i pervâzın.
    Değil bir kayda, sığmazsın -kanatlandın mı- eb’âda;
    Hayâtın en muhayyel gâyedir ahrâra dünyâda.
    Neden öyleyse mâtemlerle eyyâmın perîşandır?
    Niçin bir damlacık göğsünde bir umman hurûşandır?
    Hayır, mâtem senin hakkın değil… Mâtem benim hakkım:
    Asırlar var ki, aydınlık nedir, hiç bilmez âfâkım!
    Tesellîden nasîbim yok, hazân ağlar bahârımda;

    Bugün bir hânümansız serserîyim öz diyârımda!
    Ne hüsrandır ki: Şark’ın ben vefâsız, kansız evlâdı,
    Serâpâ Garb’a çiğnettim de çıktım hâk-i ecdâdı!
    Hayâlimden geçerken şimdi, fikrim hercümerc oldu,
    Salâhaddîn-i Eyyûbî’lerin, Fâtih’lerin yurdu.
    Ne zillettir ki: Nâkùs inlesin beyninde Osmân’ın;
    Ezan sussun, fezâlardan silinsin yâdı Mevlâ’nın!
    Ne hicrandır ki: En şevketli bir mâzî serâb olsun;
    O kudretler, o satvetler harâb olsun, türâb olsun!
    Çökük bir kubbe kalsın ma’bedinden Yıldırım Hân’ın;
    Şenâ’atlerle çiğnensin muazzam kabri Orhan’ın!
    Ne haybettir ki: Vahdet-gâhı dînin devrilip, taş taş,
    Sürünsün şimdi milyonlarca me’vâsız kalan dindaş!
    Yıkılmış hânümanlar yerde işkenceyle kıvransın;
    Serilmiş gövdeler, binlerce, yüzbinlerce doğransın!
    Dolaşsın, sonra, İslâm’ın harem-gâhında nâ-mahrem…
    Benim hakkım, sus ey bülbül, senin hakkın değil mâtem!

    Ankara – Tâceddin Dergâhı
    7 Mayıs 1337 (1921)

    Bülbül Şiiri - Mehmet Akif Ersoy Bülbül Şiiri - Mehmet Akif Ersoy şiiri Mehmet Akif Ersoy şiirleri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Geçinme Belası Şiiri – Mehmet Akif Ersoy

    Küfe Şiiri – Mehmet Akif Ersoy

    Hasır Şiiri – Mehmet Akif Ersoy

    Tevhid Yâhud Feryâd Şiiri – Mehmet Akif Ersoy

    Merhum İbrahim Bey Şiiri – Mehmet Akif Ersoy

    Selmâ Şiiri – Mehmet Akif Ersoy

    Bunları da Okuyun

    Bütün Yaz Şiiri – Ahmet Hamdi Tanpınar

    29 Aralık 2021

    Fânus-ı Hayal Şiiri – Neyzen Tevfik

    29 Aralık 2021

    Ağıt Şiiri – Can Yücel

    28 Aralık 2021

    Açık Arttırma Şiiri – Ümit Yaşar Oğuzcan

    28 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Aziz Mahmud Hüdayi

    Dîvân-ı İlâhîyât 149 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    Aziz Mahmud Hüdayi

    Yâ men benâ bilâ ‘amedin hâzihi’l-kibâb Yâ mursile’r-riyâhi ve yâ munşi’e’s-sehâbYâ men yerâ cemî‘a hafâyâ’d-damâ’iri…

    Resim Ve Behçet Şiiri – Ali Cengizkan

    29 Aralık 2021

    Neyleyim (Bana Gül Diyorlar) 2 Şiiri – Pir Sultan Abdal

    29 Aralık 2021

    Muharebe Görmüş Bir Adam Anlatıyor Şiiri – Necati Cumalı

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Derdim Gizli Kapağını Kaldırma Şiiri – Aşık Veysel Şatıroğlu

    29 Aralık 2021

    Engeller Şiiri – Behçet Necatigil

    29 Aralık 2021

    Aşkçekişen Şiiri – İsmail Uyaroğlu

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri Ruhsati şiirleri Karacaoğlan şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri Agah şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.