-Yasar Kaplan içinyara
gür, kan, kabzada dost eli
yüregime, hatırıma, hatırama
buyruga pür-teslim bir bıçak gibi
dokunun bana
benim Nil’le gelen çocuk
çörden-çöpten ve umuttan
yuva kurdum yılanlara yakın, insanlara uzak
yılanların elinden ve dilinden emin oldum
simdi yuvamı insanlarım yıkacak
Düzenler, düzenekler, mevhum dünyalar…
ömrüme zifiri kırk kapı açılmıs
yetis ya cehalet diye çagıranlar
yarasalar ülkesine bilge seçilmis
emanetim ben size, zimmetiniz zimmetim
kanım, malım, ırzım ve izzetim
dislerin ve tırnaklarından kanım damlar
tükür, yoksa öldürecek seni etim
bir Uhdud güzeli bana dogru geliyor
beni kucaklıyor bana alev veriyor
dokunmazlıgım yanıyor önce
külleri layüs’el gözlere saruluyor
göller vardı dizi dizi
suyu afyon, dalgası narkoz, balıkları esrik
bir ada olmak istedim ayılacaklar için
üstüme kara bulutlarını gönderdiler
Atlantis’i oldum hercai cografyanın
köle olmamaktan yargılandım
köleler ülkesinde
boynumda ‘uyumsuz’ yaftası
itaatı putlastırmadıgım için
hür diye satıldım