Ne maveradan ses duymak,
ne satırların nescine koymak o,
ne bir kuyumcu merakıyla islemek kafiyeyi,
ne güzel laf, ne derin kelam…
Çok şukur
hepsinin
hepsinin üstündeyim bu aksam.
Bu aksam
bir sokak şarkicisiyim hünersiz bir sesim var;
sana,
senin işitemeyeceğin bir şarkiyi söyleyen bir ses.
Karanlıkta kar yağıyor,
sen Madrid kapısındasın.
Karsında en güzel şeylerimizi
ümidi, hasreti, hürriyeti
ve çocukları öldüren bir ordu.
Kar yağıyor.
Ve belki bu aksam
ıslak ayakların üşüyordur.
Kar yağıyor,
ve ben simdi düşünürken seni
şurana bir kursun saplanabilir
ve artık bir daha
ne kar, ne rüzgar, ne gece…
Kar yağıyor
ve sen böyle deyip
Madrid kapısına dik
……….
……….