Boğaziçi’nde
Vaniköy’de,
Puslu bir akşamüzeri
Bütün güzellikleri
İçime sindirdiğimde;
Hafif rüzgârların
Ilık esintisinde,
Derin bir uykudan
Uyanır gibi uyandım;
Kıyılara çarpan,
Yalıları kucaklayan
Hırçın dalgalarla
Dostluklar kurdum;
Tüm üzüntülerimden
Kurtuldum…
Kanlıca Körfezi’nde
Yakaladım Boğaz’ın
Durgun sularını,
Tepelerinde avuçladım,
Çocukluk yılarının
Aydınlık bulutlarını,
Gül bahçelerinden
Yollara dökülen
Gül yapraklarını
Topladım ve kokladım,
Ama gülün o baş döndüren
Tadına varamadım…
Geçmiş yılların
Bulutları bile renkliymiş
Bu cânım beldede,
Bugünkü Boğaziçi’nde
Her güzellik ürpermiş,
Yeşil sanki tükenmiş,
Tüm canlılar cüceleşmiş;
Her varlık çirkinleşmiş
Ve betonlaşmanın
Soğuk görüntüsünde
Bir Cennet, bahçeleriyle
Cehenneme çevrilmiş.