Rüzgârlar ne olur
Götürmeyin bulutlarınızdaki,
Tüm mavilikleri-pembelikleri,
Şu tepenin yamaçlarındaki
Gri, beyaz dumanları,
Minicik puslu parçaları
Bana bırakın,
Yağmur yüklü olanları
Buralardan uzaklardaki
Çöllere boşalarak,
Çorak topraklardaki
Ölü başakları sevindirin,
Yeşertin çatlak
Ovaları-yaylaları;
Canlandırın ırmakları
Ve insanların
Yüzlerini güldürün…
Bana bıraktığınız
Yüreğimi rahatlattığınız,
Küçük parçalı
Bulutlarınız-dumanlarınız
Yeter de, artar bile;
Dertlenmeyin, onun için de
Rüzgârlarınızı kesmeyin,
Gidin gidebildiğinize,
Dökülün dökülebildiğinize,
Çöllerle-nehirlerle
Denizlerle kucaklaşın,
Ve felâketlerden uzaklaşın…
Güneşin
Yakıcı ışınlarının arasında,
Ve de kuruyan avuçlarımızda
Islaklığını duyduğumuzda,
Susuzluğumuzdan arınırız,
Aklanır-paklanırız;
Yeşili canlandırdığın
İçin midir, nedir?
Çiçeklerle, yapraklarla
Bütünleşip rahatlarız,
Bulutlar denli kanatlanır,
Tanrı’ya yaklaşırız,
Çorak yörelere yağarız.