-I-
Hem sana tapmak,
Hem de seni yumruklamak
Geliyor içimden..
Doyurmuşsun, doyurabildiğine,
Yaşatmışsın, yaşatabildiğine
Ve sonunda:
Sanki eski dostluğumuz
Değilmiş gibi umurunda,
Yutmuşsun – yutabildiğine..
Ne doyursaydın,
Ne de yutsaydın,
Keşke sen göründüğün gibi sessizliğine,
Yalnız ve yalnız
Ayaklarımızın altında kalsaydın.
Sana bastığımız,
Üzerinde tepindiğimiz
İçin midir, nedir,
Gururunun çiğnendiğini,
Biran hesaba katmamışız.
-II-
Üzerine kapanmak,
Seninle sarmaş – dolaş olmak,
Sen’de doymak;
Sen’de aç kalmak için
Sana gelmişiz.
Tohum olup açılmışız,
Filiz olup yeşermişiz.
Ölümüzü kabul ettiğin için
Seni sevmişiz,
Seninleyiz demişiz.
-III-
Yaşamak için,
Evet yaşamak için
Seni, didik – didik etmeye,
Mecbur kalmışız.
Yalnız birşeyi unutmuşuz:
O da vermenin,
Almak olduğunu.
Bize daima verdiğine göre,
Bizi,
İstesek de
İstemesek de;
Sînene çekmenin,
Seninle bütünleşmenin,
En büyük
Hakkın bulunduğunu..
Ve nihayet:
Toprak Ana’da
Güldüğümüzü – üzüldüğümüzü,
Ağlayıp – sevindiğimizi
Düşünmemişiz;
Hatıra getirmemişiz..,
Herşeyden önce
Ölüme inanmak istememişiz.