Fırtınanın,
Işıktan – ışığa
Buluttan – buluta
Sarkarak – tutunarak,
Salkım – saçak
İnce bir toz tülü anımsatarak
Gökyüzünü
Sardığını – kucakladığını,
Tüm mavilikleri
Ortasından parçalayarak
Ve rüzgârları
Önüne alarak,
Yağmurla
Özlem giderircesine
Coşkuyla toprağa indiğini,
Doğayı sevindirdiğini
Filizlendirdiğini – yeşerttiğini
Doyasıya gördün mü?
Bulutların,
Bulutları ıslattığını
Yıkadığını – pakladığını
Gözlerinle tutabildin mi?
Yağmurun
O iç açıcı düşüşünü,
Bir kez olsun
Duyabildin mi,
Susuzluğunu
Giderebildin mi?
Yağmurun altında
Boğaziçi’nde
Güz yapraklarıyla
Köşe bucak savrulabildin,
Tepeden – tırnağa
Islanabildin mi?
Martıların
Nemli beyaz kanatlarına
Uzanabildin mi?
Yağmurdan sonra beliren
Düşleri serinleten
Yedi renkli gökkuşağına
Tanrıya yaklaşır gibi
Tutunabildin mi,
Mutlu olabildin mi?