Birgün
Yine bulaşacaklardı,
Aydıldıkları
Çınar’ın gölgesinde;
İlk günkü gibi
Mutlu olacaklardı,
Tüm bir yaşantı boyu
Birbirlerini
Bırakmayacaklardı..
Birgün
Yine buluşacaklardı,
Kabuğunda çakı ile
Yüreklerini – isimlerini
Birleştirdikleri,
Çınar’ın altında..
O beklenen
O en güzel gün
O en mutlu düğün
Bir türlü gerçekleşmedi,
Çınar da büyüyüp serpilmedi..
Yürekler
Oldukları yerde,
Bir paslı çakının
Ucunda takılıp kaldı;
Çınar’ın gövdesinde
Yeni yürekler
Eskileri kovaladı;
Onun için de
Çınar ağacı
Bir türlü
İhtiyarlamadı, sararmadı..
Delikanlılık çağının anıları
Yaşlı çınarları güçlendirdi;
Bu yürekleri çizenler,
Çınarların gölgesinde
Bir daha görünmedi..
İstanbul’da,
İçerenköy’de – Suadiye’de
Ve de Fenerbahçe – Bebek’de,
Çınar ağaçlarına koşanlar,
Birbirlerini yitirdiler;
Çınarlardaki
İnce buruk çizgiler,
Kaybolanların
Yaşantılarını sürdürdüler.