Bunları da Okuyun

    Evvel Bahar Yaz Ayları Gelende Şiiri – Ercişli Emrah

    29 Aralık 2021

    Sandukalar Şiiri – Asaf Halet Çelebi

    29 Aralık 2021

    Ayağa Kalkın Efendiler Şiiri – Nazım Hikmet Ran

    20 Mart 2022

    Bu Hesap Sorulacak Şiiri – Aşık Sefai

    29 Aralık 2021

    Su Düşü Şiiri – Arif Ay

    29 Aralık 2021

    Gördünüz Mü O Sıçanı Şiiri – Ignac Kunos

    29 Aralık 2021

    Sabahtan Kalktım Güzele Uğradım Şiiri – Karacaoğlan

    29 Aralık 2021

    Bitmeyen Gece Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021

    Gözlerin Şiiri – Uğur Arslan

    29 Aralık 2021

    1958 Ekiminde Şiiri – Cahit Zarifoğlu

    29 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Dönemler»Cumhuriyet Dönemi»Neyzen Tevfik»Bir Hikâyet Şiiri – Neyzen Tevfik

    Bir Hikâyet Şiiri – Neyzen Tevfik

    Neyzen Tevfik- Neyzen Tevfik
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Başım, başım, aman Allah; ne el, ayak, ne kafa,
    Vücut ateşler içinde; otelde yok ki hava.

    Gözüm açılmaz a, el yordamıyla bir bakayım,
    Ne var şu matrada, şöyle beş on-yudum çakayım!

    Şu bir… Şu, bir daha; öf be! İlahi sen kurtar,
    Cezalarım da mı ispirtonun içinde yanar?

    Elimdeki yarım okka değilse de gibidir,
    Yeter mi? Kestiremezsin ki! Her yanım tir tir!

    Şafak sökeydi bilirdim kepenklerin sesini!
    Kaçıncı defa akordum, gürültü perdesini.

    Tütün, kadeh olacaktı, na, işte çıktı fakat
    Cebimde başka ne vardı? Limon bu; şu kravat!

    Üçüncü hamlede: Serşar olan bu kallavi;
    Bu itikad-ı kavi, lâmekânları havi.

    Ufuktaki şafağın sıçmışım serâirine,
    Küfürle ağzımı açtırma şimdi tan yerine.

    Açarsa hâcib ü gam iltifat perdesini,
    Gözüm gönülde görür kâinat perdesini.

    Yavaşça kalkarım amma epeyce sendelerim,
    Temas u hiss arasında karanlığı delerim!

    Otelci lamba komuştur ya! İstemez gönlüm,
    Mumum yanımda. Bu, bence hayat içinde ölüm.

    Çıkar semalara dudu, sema eder dönerek,
    Ziyası kalb-i vatandan nişanedir titrek.

    Bir itiyad-ı musammemle pek yarım yamalak.
    Yıkanmanın sebebi pire hürmeten olacak.

    Bu duygu kontorolümdür, zevahirim sezmez,
    Bu hissi boş bulunursa serâirim sezmez.

    Fakat benim üzerimde bu ateşin tesir,
    O rütbe ince yayılmış ki bir azâb-ı esir.

    Düşünmek istemem esbabını; bu, çünkü küçük
    Bir âdet oldu fakire ki yanmalı günlük.

    Dışardaki şafağı ben, cihana bahşettim,
    Benim şafaklarım açtı, huzura dek gittim.

    Alır, öper, basarım sineme bu gamlı neyi,
    Niyaz eder çekerim çilelerle câm-ı meyi.

    Gelir ve diz çökerim kalktığım o pis yatağa,
    Derin derin kabalardan saba gelir kulağa!

    Bunun da hikmeti bence bilinmedi hâlâ,
    Bu demde bestenigâr’la doğar peri-i saba.

    Bu iltifata ki ben mazharım erenlerden;
    Bahar-ı dilde çekilmez mi dest-i dilberden?

    Birinci perde bu: Resmî, İkincisi gelecek
    Boşalt şu matrayı sen, olmasın…de felek!

    Boşaltırım yine kallaviyi, tevekkülüme
    Cevap olur bu kadeh her ne olsa müşkülüme.

    Beşinci, sonra yedinci dedim mi on ikide
    Karar için çekerim şu elimdeki teki de.

    İkinci perdede meyhanedir mekân u karar!
    Çeker o ka’r-ı harabata, canlanır esrar.

    Şafak dışarda belirmiş, fakat sokak sisli,
    Sokak mı belli değil, bin bela ile isli.

    Bu, sanki üstü yıkılmış uzunca bir dehliz!
    Cinayetin ocağı işte hep bu kanlı geriz.

    Tüter dumanlan fuhşun, serâir-i beşerin,
    Bu yer, boğuştuğu yerdir ölümle hayr u şerin.

    Bu yerde hiss-i fazilet, riya-yı İnsanî,
    Tavattun eyleyemez Kabil olsa sükkânî.

    Tabanca, muşta, bıçaklarla sustalı çakılar,
    Kumar, mukatele, esrar-ı gam, kadeh, rakılar!

    Şövalyeler, Yeniçerler, tuyüf-ı havf olarak
    Gezer bu izbe mahallerde, kanlıdır el, ayak.

    Yavaş yavaş yürürüm ney elimde, mey cepte,
    Bir intiba ile Küptü dil-i muatepte

    Huzu’ iîe kalimeyra denir, kadeh de dolar,
    Hayali, hatıra burda çocuk gibi oyalar.

    Birer birer düşer erbab-ı gam küdûretle.
    Cezaya müstahak olmuş bir emr-i hikmetle!

    Gözümde şekli durur manevi prangaların,
    Sürükleriz bunu, şangırtılar ağır ve kalın!

    Riya, yalan giremez şimdi, çünkü erkendir,
    Bu semte uğramaz onlar, kalemli reh-zendir.

    Üçüncü bade de tekmil olur ayakta heman,
    Asıl yerim daha başka ki ordayım mihman.

    Asıl yuvam ki bu meyhane, sahibi Yakomi,
    Bu yerde anlayabildim vücut ile ademi!

    Bu yerdir işte benim âstân-ı tahsilim,
    Bu yerde oldu hayatı ölümle tahlilim.

    Şu işte: Sağdaki tezgâh, başında kanlı Taşo
    Bu arkadaş Kazak Osman, avantası haraşo.

    Huzuruna giderim, hikmetiyle ibrettir,
    Gecikmez o… Bunun ismi Şeref, müfettiştir.

    Ne var, ne yok arar, insanların maâyibini,
    Hükümetin, vükelânın karıştırır dibini.

    Tatar Çavuş, oturan pîr-i gam-zede köşede,
    Geçirdiği sene doksan beş; ömr, emel, şişede

    Akan nigâh-ı dilinden cihana hep tevbih.
    Bunun vücad-ı asilinde canlanır tarih.

    Tatarca, Türkçe gazeller, kasideler yazmış,
    Sekiz lisan biliyor şivesiyle, dil-bazmış.

    Huzuruna giderim, hikmetiyle ibrettir,
    Ve macera-yı hayatı bütün hakikattir.

    Benim yerim şurası, cephesinde tezgâhın,
    Memerridir burası her bela-yı nâ-gâhın.

    Bu yerde canlanır ef’al-i seyyie şeklen:
    Dayak yiyen, vurulan, sirkat, iftira, dövülen.

    Bu yerde künh-i siyasettir iltifat-ı kader,
    Eğer ki sevdirebildinse kendini, bu yeter.

    Parayla, akl ile kuvvet, belayı caliptir.
    Cesaretin var ise bil ki mevti taliptir.

    Nasıl benim köşe? Feyz-i bahar-ı dilberden;
    Oturmadan geliyor iltifat erenlerden!

    Bu yerde on sene ben eyledim hicirle karar.
    Bütün şebabımı yuttu firak ile bu mezar!

    Mezar-ı kahr u elemdir bu gamlı meyhane!
    Hayat burda yalan! Hande, girye, efsane!

    Tıp Fakültesi Hastanesi, Haydarpaşa

    Bir Hikâyet Şiiri - Neyzen Tevfik Bir Hikâyet Şiiri - Neyzen Tevfik şiiri Neyzen Tevfik şiirleri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Olur Ya! Şiiri – Neyzen Tevfik

    Vaiz Şiiri – Neyzen Tevfik

    Mevlânâ Şiiri – Neyzen Tevfik

    Hoca Şiiri – Neyzen Tevfik

    Şahane Cehalet Şiiri – Neyzen Tevfik

    Hak Olur Pir-i Mungan, Sohbet-i Hemdem De Geçer Şiiri – Neyzen Tevfik

    Bunları da Okuyun

    Ağustos Konuğu Şiiri – Ataol Behramoğlu

    21 Mart 2022

    Tahrik Ediyorum Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021

    Yuvarlağın Köşeleri-Yaşamak Ölmek-Etika-İkinci Bölüm-104 Şiiri – Özdemir Asaf

    29 Aralık 2021

    Tuhaf Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Gülten Akın

    Leyla Şiiri – Gülten Akın

    Gülten Akın

    “sen Leyla değilsin” dedi Mecnun kavuştuğu andı çıldırmış sanıldı………………..

    Yolcu Şiiri – Hasan Hüseyin Korkmazgil

    29 Aralık 2021

    Deli Gibi Uykum Var Nermin Şiiri – Alper Gencer

    29 Aralık 2021

    Gönlümden Yunus Geçer Şiiri – Yunus Emre

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Acı Utanmak Şiiri – Behçet Necatigil

    29 Aralık 2021

    Gelincikler ve Kız Kokulu Rüzgar Şiiri – Turgay Uçeren

    29 Aralık 2021

    Aşkın Vakti Ya Şimdidir Ya Hiçbir Zaman Şiiri – Fikret Demirağ

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Pir Sultan Abdal şiirleri Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Agah şiirleri Karacaoğlan şiirleri Ruhsati şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.