Dinleyen her zerreye bin bir hitâbım var benim,
Kâinât isminde hiçden bir kitâbım var benim!
Ya hitâbımdan okursun, yâ kitabımdan beni,
Yazdığım efsânede on altı bâbım var benim!
Hey’etimde müttefik mağrıbla maşrık, veçhe yok;
Gayr-i mer’î zerrede bin âftâbım var benim!
Hüsn-i mutlak bir yudumda kendini gayb eyledi,
Gönlümün humhanesinde böyle nâbım var benim!
Varlığımdan intihâsızlık terennüm eyliyen
Bezm-i hiçide adem adlı rebâbım var benim!
Neşvemiz bî-ibtidadır işvemiz bî-intihâ,
Böyle bir sâkiye candan intisâbım var benim!
Meyve-i memnua’dan çekmiş bizim pîr-i mugân,
Neyzen’im, gönlümde bin bir küp şarâbım var benim!
***
Gün Türkçesine Uyarlama:
Dinleyen her zerreye bin bir hitâbım var benim,
Kâinât isminde hiçden bir kitâbım var benim!
Ya hitâbımdan okursun, yâ kitabımdan beni,
Yazdığım efsânede on altı bâbım var benim!
Hey’etimde müttefik batıyla doğu, yön yok
Görünmez zerrede binbir güzel yüzüm var benim!
Gerçek güzellik bir yudumda kendini kaybetti
Gönlümün meyhanesinde üzümüm var benim
Varlığımdan sonsuzluk bestesi söyleyen
Hiçlik meclisinde insan denen rebabım var benim
Neşem ezelden beridir, işvem sonsuzdur
Böyle içki sunana candan bağlılığım var benim
Yasak meyveden sunmuş bana meyhaneci
Neyzen’im gönlümde binbir küp şarabım var benim
Uyarlama: Orhan Balkarlı