Bunları da Okuyun

    Bir Ermeni General Şiiri – Ataol Behramoğlu

    21 Mart 2022

    Bir Formül Şiiri – Can Yücel

    28 Aralık 2021

    Havuz Şiiri – Ahmet Haşim

    10 Eylül 2025

    Bir Eylül Bildirisi Şiiri – Afşar Timuçin

    29 Aralık 2021

    Deniz Feneri Şiiri – Fazıl Hüsnü Dağlarca

    29 Aralık 2021

    Melek-ül-Mevt Şiiri – Faruk Nafiz Çamlıbel

    29 Aralık 2021

    Sevinç Çağına Doğru Şiiri – Cahit Zarifoğlu

    29 Aralık 2021

    İspinoz Şiiri – Adnan Satıcı

    29 Aralık 2021

    Zehirli Çiçek Şiiri – Cezmi Ersöz

    28 Aralık 2021

    7 / 24 Şiiri – Alper Gencer

    29 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Dönemler»Cumhuriyet Dönemi»Neyzen Tevfik»İstanbul Şiiri – Neyzen Tevfik

    İstanbul Şiiri – Neyzen Tevfik

    Neyzen Tevfik- Neyzen Tevfik
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    Sen ey muhit-i mülevves sen ey hadid-i fesad,
    Sen ey nifak u şikakıyle melanet-abâd.

    Sen ey yegâne belası maarifin, hünerin,
    Adüw-i fahrîsi sensin efâzıl-ı beşerin!

    Senin riyâh-ı nesimin mefâsid-i iğvâ,
    Çeker felaketini nev-i Âdem ü Havva.

    Suyun fusûk u fiten menbaı, soyunda liâm,
    Sokaklarında gezen piçlerinde naz u hıram.

    Kiminde turra-i zerrin, kiminde çeşm-i kebûd,
    Kiminde gerden-i sîmîn, nigâh-ı aşk-alûd,

    İpekli burkanın altında nefs-i emmare,
    Koşar sevâid ü sine güşâde ağyare.

    Bir irtiâş-ı harîsâne leblerinde uçar,
    Sokak sokak dolaşır her leıme damen açar.

    Nişanlısı, kocası kan içinde serhadde,
    Bunun sahâif-i âmâli fuhşe müsvedde.

    Kulaklarında uğultu, nasihati, pendi,
    Duyar mı hiç, “Kadının fendi erkeği yendi®”

    Bu mahz-t hikmeti talim eden haminninesi,
    Yılışması, bakışı tıpkı kendi ananesi.

    Bu yolda hıfzolunurmuş hukuku nisvâmn,
    Açıldı dide-i idraki yâr-i cananın.

    Serildi hâk-i maarifte damen-i namus,
    Kırıldı leyl-i terakkide şişe-i fanus.

    Döküldü jale gibi berk-i gonca-i ikbal,
    Açıldı lale gibi ümmehât-ı istikbal.

    Göründü dide-i huffaşa levha-i hurşid,
    Büründü leyle-i zalmaya âftâb-ı ümid.

    Bahar-ı şehvete serv-i revan olan şıklar,
    Hele bıyıklı sakallı şu kahpe kancıklar…

    Resim, şiir edebiyat, musikiyle spor,
    Tiyatro, kotra, lisan, her şeyi bilir unutur.

    Ocaklıdır, asabidir, uçar gibi görünür.
    Bizans’ta sanki kanatlı karıncalar sürünür.

    Vatan giderse ne varmış, yeter ona futbol,
    Geçindirir beyi elbette şanlı İstanbul.

    Meta’ sük-ı cehalet, bu kütle-i meşum,
    Ne fikr-i mazi ü ati ne hâl-i nâmalum.

    Akar gider doludizgin bu nehr-i fısk u fücıır.
    Köpüklü dalgalan hep birer ukab-ı akur.

    Çakar sahâib-i ufkunda râ’d-i izmihlal,
    Döner başında bela-yı muhaceretle zeval.

    Yine bu hizb-i zelilin vazifesinde değil,
    Bu kavme has bu haslet ki halli pek müşkil.

    Sen ey arûse-i fettanı âlemin, kürenin,
    Gezer mesirelerinde hayali Sent İrerim.

    Sufûf-ı tayf-ı hurâfâta kal’a, her surun,
    Peri-i hudaya me’men cibal-i mağrurun.

    Tahayyülâtı esatire bahrin ayine,
    Kapında imparatorlar ki abd-i dirine.

    Tebessümün nice bin hükümranı aldattı,
    Zehirli sine-i kahrında çok emel yattı.

    Menâzırırıdaki eşvâka tül olan âfâk,
    Saçar mezâhim-i hunîn ile cihana nifak.

    Senin o semli nigâhın zehirli handelerin,
    Sadakatinle mükellef yeminli bendelerin,

    Ayırdı kardaşı kardaştan, oğulunu babadan,
    Senin o pençe-i zulmün, gönülleri kanatan.

    Nedime-i hevesâtın ki nefs-i enımare,
    O kahpeye tutulan halka olmamış çare.

    Riya u kizb ile fitne, nifak u bî-şermî,
    Sefahete veriyor fuhş u cehl ile germi.

    Cidar-ı kasr u sarayın eder bunu ibraz,
    Bütün fecâyie masdar, şenâyie maraz.

    Fevâhişe yuva oldu kafesli hanelerin,
    Alıştı gözleri her şeye maderin, pederin.

    Birer mezâbih-i iffet devâir-i aklâm,
    Erir önünde şenaatle ismet-i eytam.

    Bütün hazine-i devlet erâzile me’kel,
    Asar, keser, sürer – onlarca ülke bir maktel.

    Bakınca Meclis-i Millîye bir de Âyâna,
    İçinde çifte atanlarla döndü Nallıhan’a.

    Oyuncak oldu elinde iaşe muhtekirin,
    Akar bugün kasasından sirişk ile kan, irirı.

    Yazık değil mi bu millet ezilsin, incinsin?
    Ahalinin başına günde bin bela insin.

    Deyen o herze vekilân ki hırs ile daha dün,
    Öperdi bin kapının âstânını gece, gün.

    Cerâidin açınız da bakın sahâifine,
    O maskeli çetenin hainiyle hâifine

    Ne oldu anlamadım ben, hemen nasıl döndü,
    O nur-ı şevk u hamiyyet ne çarçabuk söndü?

    Vatan deyip sarılanlar zehirli gerdenine,
    Şifa deyip sarılanlar zulüm kokan tenine,

    Zamana lanet okuttu cihanı incitti,
    Muvafakatla teellüf nasıl olup bitti!

    Hakikate eden isyan yalancı matbuat,
    Bu halka rehber olan şu e’râzile, heyhat,

    Sırâc-ı nur-ı saadet deyip de aldandık,
    Ki on birinci yıl oldu, cayır cayır yandık.

    Nedir bu şendeki sihr-i füsun ü izmihlal,
    Bu işlere mütehayyir nigâh-ı rûz u leyal.

    Cihanı tuttu mutalsam nigâh-ı efsunun,
    Lisan-ı millete vurdu kelepçe kanunun.

    Cihâd-ı ekber’i açtı kel onbaşı derhal,
    Aduya meydan okundu, yenilmek emr-i muhal!

    Güvendiği dağa karlar yağınca mert Enver,
    Cemal’i Talat’ı aldı bu yerden etti sefer!

    Bu kârvân-ı vegaya Topal eşekle giren,
    Bulur mu kendine bilmem Çolak’ta bir me’men?

    Göründü hasılı harbin ziyanlı, kanlı sonu,
    Prusya’nın harekâtında Kayser’ln oyunu.

    Dönek o zübbe-ki Enver görünce ikbali,
    Tebeddül eyledi efkârı, kavli, ef’ali.

    Makasıdı bu harisin yegâne servetmiş,
    Vücûd-ı devlete girmiş muzır bir illetmiş.

    Vekil-i millet olan şu güruh-ı mebûsan,
    Dururdu piş-i hıyanette sâmit ü handan.

    Düşün şu zümreyi bir kerre var mı vicdanı?
    Huda’ya, Kabe’ye, Kurân’a var mı imanı?

    Evet, bu şerzimedir şirket-i cinâiyye,
    Ezildi gitti bu elle hukuk-ı milliyye.

    Sen ey selâsil-i gafletle bağlanan evlat,
    Halas ’ına acaba var mı sende istidat?

    Tamam bin üç yüz otuz beşte Kâbe’nin tekrar
    Zulümle hedmine kalkıştı Ebrehe-J küffar.

    Musallat oldu ebabil o kavmi etti zelil,
    Buna deîiî ile burhan meali Sure-i Fil.

    Medine’ye edilen zulüm için şu söz kâfi,
    Asıldı Ravzâ-i pâkin önünde eşrafı.

    Tutunca danıen-i sadâtı kanlı tırnaklar,
    Yetişti seyf-i İlahi ezildi alçaklar.

    Arah o “kavm-ı necib” oldu cümleden dilgîr,
    Muhibb-î Âl-i Nebi m iş Acem görüldü hakir.

    Yüründü üstüne toplarla Kürd’ün, Arnavud’un,
    Ne Rum, ne Ermeni kalmıştır olmadık dilhün.

    Hülasa cümle anasır bozuldu ser-ta-pâ
    Pişirdi Türk Ocağı’nda hamursuzu Musa.

    Nifak u tefrika düştükçe beynine millet,
    Girişti birbirine kalktı ortadan hürmet

    Bu devletin ki cenaze namazına niyet,
    Eden bu zümre-i fâsık bu kani; Cemiyet,

    Mezarını vatanın dişleriyle kazmıştır,
    Kitab-ı mahvını kirli eliyle yazmıştır.

    İstanbul Şiiri - Neyzen Tevfik İstanbul Şiiri - Neyzen Tevfik şiiri Neyzen Tevfik şiirleri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Olur Ya! Şiiri – Neyzen Tevfik

    Vaiz Şiiri – Neyzen Tevfik

    Mevlânâ Şiiri – Neyzen Tevfik

    Hoca Şiiri – Neyzen Tevfik

    Şahane Cehalet Şiiri – Neyzen Tevfik

    Hak Olur Pir-i Mungan, Sohbet-i Hemdem De Geçer Şiiri – Neyzen Tevfik

    Bunları da Okuyun

    Echel Aydınlara Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021

    Adına Yaktığım Türküler Şiiri – Necati Cumalı

    29 Aralık 2021

    Perde Şiiri – Özdemir Asaf

    29 Aralık 2021

    Karşılama Şiiri – Ümit Yaşar Oğuzcan

    28 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Abdurrahim Karakoç

    Hasan’a mektup – 13 Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    Abdurrahim Karakoç

    Göz değdi köyümün güzellerine ELİF, yad ellere göçtü be Hasan. SEVGİ size ömür; dört kulaç…

    Aşk Resmi Geçidi Şiiri – Orhan Veli Kanık

    29 Aralık 2021

    Torunlar Şekillensin Şiiri – Abdurrahim Karakoç

    28 Aralık 2021

    İsimsiz 2 Şiiri – Ahmed Arif

    28 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Der-tehniye-i Kudûm-i Sultân Süleymân Hân Ez Sefer-i Huceste-eser Şiiri – Baki

    29 Aralık 2021

    Hayat Efsanedir Şiiri – Asım Bezirci

    29 Aralık 2021

    Gonca Lebüñe Şiiri – Baki

    29 Aralık 2021
    Etiketler
    Abdurrahim Karakoç şiirleri Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Ruhsati şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri Agah şiirleri Karacaoğlan şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.