Ruhuma sunduğun mukaddes günah,
Kanımda ateşten bir şarap oldu.
Sevdanın şimşeği çakınca gönlüm,
Nağmesi alevden bir rebab oldu.
Gökyüzü yıkıldı, yıldızlar söndii,
Güneş hiç doğmadı, ay geri döndü.
Kâinat gayb oldu hiçe büründü,
Aşkından başkası hep harap oldu.
O hırçın hayalin ey sarhoş melek,
Serencam besteler bana gülerek,
Son gece verdiğin zehirli çiçek,
Hicranlar şerh eden bir kitap oldu.
Vefasız talihim bir kara kaya,
Yalvardım, söylettim bu sırrı naya,
Varlığım yok oldu gün saya saya
İçinden çıkılmaz bir hesap oldu.
Beyoğlu, 1933