Ey yarân-ı bâ safa! Kemal-i huzu’ ve huşû ile sizlere arz-ı beyan
ederim ki bu Türk’e Birinci Öğüt sahâ-i vatanda hudâ-pesentâne
bir niyet-i safiye ile yazılmıştır: Lâkin tatbikatta bazı
i’ûnâ, mehazîr-i mühlike müşahede olunuyor. Kelimelerin
ınedlûlü olan meâni-i hakikiyye, mâ vuzia lehine yerleştirilemiyor,
bu sebepten naşi şu iki parçayı zeylen ilave ediyorum:
Mesele gayetle yanlış anlaşılmış hey oğul,
Hars-ı milliyyette bil ki bu gacırtı başka yol.
Tahta kırmakla Murâd’m bir zaman bulmaz husul,
Halka karşı çam devirmek… Böyle şey etmem kabul,
Düşme derbend-i haterden varta-i nisyâna Türk!
Bu gacırtıyla çatırtı birbirinden ayrıdır,
Sesteki tonlar bile yekdiğerinden gayrıdır
Sanma oğlum bastığın yol bir Hac’osman bayrıdır,
Belki ol mehparenin Lutf u sana bir hayrıdır,
İş sanıp ekme darı her girdiğin bostana Türk!
Ankara, 1923