Bıyık kesik, iki canipten.uçları sarkık,
Yanaklar etlice, solgun, dudak kaim ve çıkık.
Ağızda öfke köpürmüş, bir ihtiras iie şiş,
Açılmadan da kokar ya, içinde birkaç diş.
Sakal şakakların altından uçları sivri,
İner ta göğse kadar, bu şiar-ı din eseri.
Baş usturayla kazınmış, keleş, benekli, siyah,
Yazılmış enseye katmerli fi amânillâh!
Bu ense hayli kalındır o boş olan kafadan,
İçinde beynini bilmem, öter durur tan tan!
Kaş enli hem de mukavves fakat biraz kısaca,
Sırayla gözlere geldik ki işte burda hoca.
Gözün çukurları gayet derin, kapak buruşuk,
Nazarlarında soğukluk yılan, fakat uyuşuk.
Dökülmüş ağlamadan va’z-ı dinle kirpikler,
Bir eski kavgaya şahit burunda kertikler.
Göbek fıkıh He taşmış, mesâil-i necsi
O rütbe haile koyulmuş ki bok kokar nefesi!
Geniş bir eifiye ta midenin hizasında,
Huruf-ı çerle çekilmiş ki maadasında
Kalan divitle düğümlü bir ince yünlü kuşak,
Kulakları küçücüktür aşağısı…le taşak
Bu cüssenin tepesinde duran sarıklı şu fes,
Genişçe kollu şu cübbe, ayakta kundura, mes.
Gururu, cehl-i muannitle eylemiş iksâ,
Eder bu kütle derunundan ilmini ifşa.
Durun biraz çıkıyor işte kürsi-i dine,
Na başladı alır almaz zenıânı tel’ine.
Bir iştiyak ile açtı şerait-i gusli,
Diyor ki gusl için emr-i taharetin temeli.
“Şu hanginiz içinizden bulundu bir dağda,
Bayırda, tarlada, köyde, ahırda ya bağda,
Önünde merkebi gördün nefis gabardı niden?
Olur ya şeytana uymak o, merkebe bi giden.
Evet, giden, giden amma zinayı şimdi bırak,
Gusüldü mesele çünkü gulak ve sen bana bak
Oğul gusül, sana lazım, eşek sabi gibidir.
Soyun hemen oracıkta usulcak ırmağa gir!
Zina için de cehendem, sen ağla, sızla, döğün,
Şeriatın bu hüküm: El hımaru ma’sûmün! “
Vaaz bitince duaya şu tavr ile başlar,
Alışkın idmana, suni gözündeki yaşlar:
“Cenab-ı Hak ulemayı sevindiren kulunu
Cehendemınden esirger, kapar nefis yolunu! ”
Eşek… en biri varmış o gün cemaatte,
Hocayla hüsn-i tesadüf, o bir ziyafette
Buluşmuş, ortaya gelmiş, soğanlı yahni, imam
Kapınca yutmuş uzun bir bez amma yağlı; hocam
Hiç aldırış bile etmeksizin bakar işine.
Börek, muhallebi uygundur; ağzına, dişine.
Meğer eşek…nin parmağındaki dolama
Çözülmüş orda, o bez de nasip imiş imama!
Tıp Fakültesi Hastanesi, Haydarpaşa;
14.02.133