Bir güneş görmesi kabil değil erbab-ı dile,
Kaplamış sis gibi etrafı güruh-ı hazele;
…….ümmet denilen şu haşere
…….dır bence huzur-i beşere.
Cennet’i fasl-ı taharet iledir ispatı,
Sanki yutmuş gibidir mebhas-ı kazuratı.
Yakışır şekline timsal-i fezayih dense,
Bir yıkık eski kenef künküne benzer ense.
Koku aldıkça koşar hırs ile mevta peşine,
Benzemiştir yüzü sırtlan derisinden meşine.
Sû-i hazım olsa gerek bilmediği varsa onun,
Midesi iskele sanki odun oğlu odunun!
Ankara