Taaddüd-i safahatı zuhur-ı eşyanın,
Teceddüd-i derecâtı sıfat u esmanın,
Tagayyür-i harekâtı şu pest ü balanın,
Tebeddül-i kelimâtı cihan-ı mananın,
Bu, hep o dest-i kaderden geçen nukuş, elvan
Hayal-i leyl-i elemdir, nedir, nedir insan?
Bu hâb-ı yek-şebe-i his içinde ömr-i zelil,
Neler geçirmez acab? Cezb ü redle ruh-ı alil,
Düşünse kendini bir an için, hayat-ı sefil
Ölümle çile-i madude olmadan tekmil
Bulur tefekküre fırsat nedimidir hicran,
Rebab-ı meclis-i gamdır nedir, nedir insan?
Beşer, zavallı mugaffel, zavallı merd-i garib,
Hep aldatılmış olan şu nişane-i tahrib,
Ki hem bilinmemiş elan nedir bu sırr-ı acib,
Bu kendi hüsnüne, kendi muhibb ü rakib
Vücud-ı mer’iye karşı fena-yı mutlaktan
Bir iftira-yı ademdir, nedir, nedir insan?
Saray-ı dildeki bin bir derîçe vü revzen
Mükevvenata açılmış uyun-ı hikmet ü fen,
Ziyâ-yı vahdeti bin sun’ıle münakkaş eden
Nüfus-ı camianın bir meşimesi ki bu ten,
Bu ıztırab ile titrer, arar teselli-i can,
Habâb*ı bade-i Cem’dir, nedir, nedir insan?
Bilinmeyen nice şahsiyetin nişanesiyiz,
Sevab ü seyyienin mecmâ-ı fesanesiyiz,
Hadid-i zillete düşmüş hurafe lânesiyiz,
Rebab-ı hîçîde bir giryenin teranesiyiz,
Bu girye-i adem-âlûd, vehm-i haz efsan,
Tuyûf-ı leyl-i sitemdir, nedir, nedir insan?
Şu benliğimdeki ef’al içinde bunca tezad,
Zuhur eder ki sayılmaz, bu câmi’-ül ezdad
Olan hüviyetim ayn-ı cihan-ı kevn ü fesad,
Mücehhezim nice bin hisle ki ilelâbâd
Yaşar bu benliğim amma şu şart ile her an
Fenaya ism-i âlemdir, budur, budur insan.
Evet, benim diyorum, şu düşünceler, hisler,
Terane, girye, hakikat, yalan, desaisler.
Peki, bugün yok olan saltanatlı harisler
Ki her biri nice âsâr içinde can besler
Ve çarpmıyor mu sımâh-ı dile şu bang-i nihan,
Cisimde zıll-ı kıdemdir, budur, budur insan.
O destgâh-ı kaderde duran o süzgeci bil.
Şu’ûn-ı hikmeti, dehri odur eden tebdil.
Ölüm yapar bu hafâyâ-yı sureti tahlil,
Budur Kelam-ı Kadim ’in meali, Rabb-ı Çelil.
Meani-i ezeliyyet içinde ketm ü beyan.
Çakan bir ebr-i keremdir, budur, budur insan.
Beşer için şu kelepçe, bela-yı mübremdir,
Ölüm deyince sanır ki o ayrı âlemdir.
Taalluk-ı eneiyyet, bütün cehennemdir,
Bu itikat ile ki nefs gayre akdemdir,
Bu his, bu şübhe-i müziç, bu duygudur nîran.
Yed-i kaderde kalemdir, budur, budur insan.
Yed-i kaderde kalemdir, hayat-ı müzminini,
Yazar bozar, safahat-ı akâid ü dinini.
Mezara fırlatıp atmakla kurtulur, tenini
Bilir misin ki nedir şu fakir Neyzen’ini?
Rebâb-ı hîçlde tannan bir ihtizaz u figan,
Temewücât-ı negamdır, budur, budur insan.