anıtsı ve utangaç ve filizî bir ki üç…
ve durmadan bölünen çift cinsiyetli okunaksız bir şeydi hayır bir yerdi
çoğala çoğala sis mi kar mı tövbe de bir yokoluş biçimi yaşamasından
bakkallar sonrasıydı şaşırmış adamların ellerinden un akıtıp geldiği
göğün son kez denendiği o heves ham yenen hurmalardan da buruk
kireçlenip gömülmüştü üstelik defterleri korkulur güllere bulaşmasından
hazırlıksız ve uzak ve geçici bir ki üç…
bir olay kişisi mi hayır bir şeydi
her yerdeydi göstermek mümkün değil…
bir sızıyordu kapıların altından türlü koyu renklerde endişelerde
bir siliyor açık seçik izlerini var mı yok mu tövbe de bu masal zamandan
gözlere yazılmalı çünkü unutturulur seyrine sadakât gerektiren her yokluk
çünkü bir balkonun eğri büğrü kederi sözcüklerle olsun biçimlenmek istiyor
hem büyüyor sokağın yüzüne birikmiş sular sularda bir ölüyü okumasından
ağırlaşmış ve siyah ve kaç parça bir ki üç…
herkesin kendisi mi elbet bir şeydi
şemsiyelerin paltoların altında uzun…
uzun şapka tereklerinin gazetelerin arkasında geveze bir boşluk
vapurların basık salonlarında bakışan erkeklerle kızların inandığı
bir kayıp ilanı son kez nerde görülmüş bir çift göz ve boyalı bir ağız
evleri yağmurla işaretlenmiş kızlardan en az biri kalkıp gitmeli
daha büyük gün yok çünkü bir gövdenin bulutları dağıtmasından
geniş kalçalı ve toy ve ansızın bir ki üç…
dağlara teklif mi gülünç bir şeydi