Dağlar dağımdır benim
Gam ortağımdır benim
Söyletme çok ağlarım
Yaman çağımdır benim.’
Dündar Taşer’in büyük hâtırasına…
İşit beni, dinle beni, duy beni…
Eylendirmez dügün, dernek, toy… beni.
Yar beni hey… dil beni hey..oy beni…
Dündar Ağam, bizi koyup gitti bil! …
Uçmağ içre bir menzile yetti bil! …
Ülkü yolu diken olur, taş, olur,
Yağsız ayran, kuru ekmek aş olur…
Kim derdi ki, Ağama bir iş olur? ? ?
Kahpe felek bize oyun etti bil! …
Attıgı taş bağrımıza battı bil! …
Uluna da Bozkurtlarım, uluna…
Uluna da ince aylar doluna…
Gafil durup güvenirsen soluna
Başın üzre sefil baykuş öttü bil! …
Vatanını iki pula sattı bil! …
Tanrı bilir, dün de bizim, yarın da…
Bir gün olur; bir sabah tan yerinde,
Dalgalanır dokuz tuğ gönderinde…
Türkmen Ağam nağrasını attı bil! …
Otağ kurup gölgesine yattı bil! …
Yol demeyem, yel demeyem, yürüyem…
Göğüs verem, şu dağları kürüyem…
Ben Oğuz’un dediği Gök Börü’yem…
Yine doğum sancılarım tuttu bil! …
Tanrıdağ’da ‘kalk’ borusu öttü bil! …
Sanmayın bu, ağlama ya ağıttır.
Bu, Ağamın kavlince bir ögüttür.
Ağlamak ne? Dündar Ağam şehiddir
Ağlar olsan kaşlarını çattı bil! …
Oraları birbirine kattı bil! …