Ya ilahi!
Aşık olduğumuzda
Ne oluyor iç dünyamızda
Ne kırılıyor içimizde?
Nasıl dönüyoruz çocuksu tavırlara?
Bir damla su nasıl bir okyanusa dönüşür
Hurma ağacı nasıl ulaşır en yücelere
Deniz suları nasıl olur en tatlı
Nasıl dönüşür güneş
Elmastan bileziğe
Aşık olduğumuz zaman…
Ey Tanrım!
Aşk bizi ansızın yakaladığında
Ne götürür bizden
Ne koyar yerine
Nasıl küçük öğrenciler gibi oluruz
Masum ve içten
Nedendir gülümseyince bize sevdiğimiz
Yasemin yağmuru olup
Boşalır üzerimize dünya
Nedendir ağlayınca dizlerimizde
Mahsun bir serçeye dönüşür dünya…
Ey Tanrım!
Ne denilir bu aşka
Asırlar boyunca varlığını koruyan
İnsanları öldüren
Kaleleri düşüren
Muktedir hükümdarları zelil eden
Sıradan güzel insanları eritip bitiren
Yarin saçları nasıl altından bir yatak olur
Sevgilinin ağzı şarap ve üzüm
Nasıl yürürüz ateşin içine doğru…
Ve zevk alırız alevlerin renginden
Cihangir sultanlar olduktan sonra
Nasıl esir oluveririz
Aşık olduğumuz zaman…
Ne diyelim bu aşka
Hançer gibi saplanan etimize…
Ona bir başağrısı mı diyelim
Adını cinnet mi koyalım
Nasıl bir saniyede dönüşür varlık
Yemyeşil bir vahaya…
Şefkatli bir kucağa.
Aşık olduğumuz zaman…
Ya İlahi
Ne oluyor mantığımıza?
Ne oluyor bize..?
Nasıl bir coşku anı yıllarca sürüyor
Nasıl oluyor da kuşkular
Aşkta teslimiyete dönüşüyor
Yılın haftaları nasıl birbirine giriyor?
Nasıl el koyuyor aşk
Bütün zamana…
Ya bazen kışın geliyor
Gökyüzü bahçelerinde bitiyor gül…
Aşık olduğumuz zaman…
Ya İlahi:
Nasıl da teslim oluyoruz aşka
Bütün güvencelerimizi veriyoruz ona
Mumlar taşıyoruz
Ve za’feran kokuları
Nasıl kapanıyoruz ayaklarına af dilenerek
Nasıl da onu korumak için koşturuyoruz
Kabul ederek…
Bize yaptığı herşeyi…
Bize yaptığı herşeyi…
Ya İlahi:
Biliyorum gerçek Rab sensin…
Bırak bizi aşıklar olarak…