sevgili beyim!
bu aptal bir kadının seslenişidir
daha önce hiç aptal bir kadın yazdı mı sana?
benim adım mı?
adları bırakalım bir tarafa
raniye, zeynep, hind ya da hayfa
taşıdığımız en büyük saçmalık adlardır.
beyim!
korkuyorum içimdekileri söylemeye
söylersem göğün yanmasından korkuyorum
sizin doğu’nuz sevgili beyim
mavi mektuplara el koyar
el koyar kadınların hazinelerindeki düşlere
kadınların duygularına haciz koymaya davranır
kadınlarla konuşmak için
bıçak ve satır kullanır
ve boğazlar baharı, özlemleri ve siyah saç örgülerini
ve kadınların kafataslarından yapar yüksek şeref tacını
kötüyse yazım…
kusura bakma beyim…
yazıyorum… cellât kapımın ardında
ve odanın dışında rüzgârların ve köpeklerin sesi beyim!
kapımın ardında antere el absi
boğazlayacak beni, görürse yazdıklarımı kesecek kafamı
görürse şeffaf elbiselerimi
kesecek kafamı…
eğer ben dile getirirsem acımı
sizin doğu’nuz sevgili beyim
mızraklarla kuşatır kadınları
ve doğu’nuz, ey sevgili beyim
erkeklere peygamber diye biat eder
ve kadınları toprağa gömer
rahatsız olma satırlarımdan
cağlar boyu kapalı duran kupu kırdıysam
kursun mührü çıkardıysam vicdanımdan
kaçtıysam sarayların harem odalarından
ölümüme, mezarıma, köklerime ve büyük mezbahaya
başkaldırdıysam
rahatsız olma
keşfettiysem şuurumu
çünkü doğulu erkek ilgilenmez ne şiirle ne şuurla
doğulu erkek cüretimi bağışla
kadını yatakta anlar yalnızca.
el attıysam krallığına erkeklerin
özür dilerim
büyük edebiyat erkeklerin edebiyatıdır
ve sevgi daima erkeklerin payıdır
cinsellik de her zaman uyuşturucudur size satılan
kadın özgürlüğü ülkemizde bir hurafedir ancak
yoktur erkeklerin özgürlüğü dışında bir özgürlük
benim için istediğini söyleyebilirsin, aldırmıyorum
yüzeysel, aptal, deli, alık
aldırmıyorum artik
çünkü erkeklerin mantığına göre
aptal kadındır dertlerini yazan kadın
e! mektubumun başında ben aptal bir kadınım demedim mi!