Zamanın içindeydik
Küçük kitabelerde
Gece gündüz akıl almaz söylencelerde topladılar
Bizi çalıştılar:
“Tek gözlü kadına bindiler…”
“Tek gözlü kadın ha bire gülüyordu…”
“Tek gözlünün -ahşap kapının ardında-çığlığı”
Sevişmenin suretini bize çıkardı
Dişleri güçlü ve büyüktü
Çocukları boğuyordu, kimseye görünmezdi
Korkunçtu…
Tanrının azabıydı, bize aşıktı
Yıkandı…
Sahranın bitkisi gibiydi
Tuzu emen, toza karışan
Günlerden bir gündü
Karşılaştığı iki adamı yakaladı… yaşlılardı…
kuşatıverdi
Burada kızarttı
Kızarttı duygusu içimizde ve şuurumuzda
Bedenlerimizi ölçüp biçti… çağlar boyu
Sevginin suretini bize çıkardı… heybeli kapıyı
Bize açtı… ölü düştük…
Neşemiz basitti
Basit kaldık
Kadını fahişe sandık veya bir pislik
Alemin çiftleştiğini gördük ve yattığını…
Çeviri: Metin FINDIKÇI