İŞGALCİ DÜNYAYI RAHAT BIRAK
Bu benim kalbimi bilmiyor işgal kuvvetleri
Biraz buzkaşi diyorlar kandahara bakıp
Biraz Bağdatı yakıp yıkıyorlar
Ekolojik dengeyi tarumar eden bomba
Sahi neydi adı onun şu lanet şeyin yani
Hani toprağın üzerinde
Ne var ne yok yakan alevli bomba
İşte o yakamıyor kalbimi benim bir türlü
Gücü yetmiyor çünkü ölümün yüzünü acıtmaya.
Dedim bu işgal kuvvetleri her zaman
İşgal kuvvetleridir haddizatında
Nasıl ki İstanbul bir zaman ingilizin
Maraş fransız postallarıyla kirlenmişti
Öyle bir şey işte bütün bir yeryüzü
Ancak kendisi olursa güzelleşiyor
Türkiye bir coğrafyanın steplerinden
Anadolunun kadim toprağında bir gül
Gibi açmıştır zaten.
Peki şimdi bu tanklar bu uçaklar bu ateşli silahlar
İnsanı yok etsin mi vatanında çoluk çocuk
Yatağında parçalasın mı on günlük bebekleri
Düşsün mü peşine yerin altındaki petrolun
Yerin üstündeki madenin şunun bunun
Ki kıymeti harbiyesi kaç gâvur ediyor acaba
Ki öldürüyor bunca müslümanı
Ceninde bir kamp diyorlar adına cenin
Ölümün adı oluyor orada cenin
Sahi cenin nedir ki daha eli kolu, gözü kulağı
Hele kalbini sormayın bütün insanlık alemi
Bir utancı yaşasın
Bir soykırıma gözlerini kapasın
Kalbini yok saysın.
Böyle durumlarda kimin silahı geri teper
Tabancası tıkanır nutku tutulur acaba
Çıkar aradan kaçıp bir kuytuya
Tövbe istiğfar eder Tanrısına
Tanrı herşeyi görüyor çünkü
Tanrı sınıyor böylece bizi
Beni, seni, mişonu, efraimi,
Samueli ve corc buşu elbette
Leydinin takılarını da görüyor
Evleri yıkan tankları da.
İşgal hiçbir yurtseverin sevmediği bir şeydir
Kudüstür, Bağdattır, Kâbildir, Beyruttur sevdiği
İşgalci bir gün gider ardına bakarak elbet
Vahşeti kalır ortada tarih hiç unutmaz
Unutmaz cehennemin cehennem olduğunu.
11 Eylül 2006 – 00:19