kusları gizler sende, feslegenleri gizler
rıhtımında geceyi aglatıyor denizler
alıngan martılara bırakma düslerimi
incitme kirpiginde kalan gülüslerimi
tahammül sularında batıyor kadırgalar
nabzımda direncimi bunaltıyor dalgalar
ıslak bir hayal gibi girebilsen koluma
kestane bakısların gül bıraksa yoluma
muharip kalemlerin kan mı yazar, a gözler
esirgeme ya O’nu, ya kıl nazar, a gözler
pervasız bir ayine dönüstürdün kanını
dergahında gizledin yüzümün tufanını
ahımın kanatları çırpınıyor gögünde
ipeginle sar beni, ruhumu gördügünde
aynalı bir ev kursam, bebeklerle donanmıs
kalbimi lamba yapsam, acılarla denenmis
esyası binbir gece masallarından kalan
yatagı melikeler melikesinden gelen
esrarlı kapıların ömrüme açıldıgı
efkarlı kadehlerden bengisu içildigi
evinden sonsuzluga uzasa pencereler
umidimi oksasa bahçesinde geceler
bitimli bir rüyada küflenen bir yareyim
hüznün sahikasında kıvranan avareyim
eflatun sokaklarda bosluga savrulan kül
melalin kucagında zehirlenen bir eylül
kusanmalıyım oysa gülümün sevgisini
üveyikler uçarken duymalıyım sesini
tükenmeden erdemi öldüren tutkularda
lekeli kaptanları unutmalı, sularda
isimsiz bir iklimde taze bahar gibidir
ürkektir, ötelerden esen rüzgar gibidir
ruhumda balarısı kah gülümün gözleri
gözlerime bir baksan, h gülümün gözleri