ırmakların O’na doğru akmalı
çiçeklerin O’nun için kokmalı
sellerini, depremini dizginle
uğraşmasın akbabayla, kuzgunla
kar yağsa da, buzlasa da yolların
alev alev esse bile yellerin
gülümseme tükenmesin yüzünde
yaprakları solamamalı, güzünde
önünde sevgiyle eğilsin dağlar
parlasın yurdunda cihangîr tuğlar
bana kaderimden kalandır gülüm
eşref-i mahlûkat olandır gülüm
yaşadığı yerde kederi uyut
yeşersin ufkunda bin türlü umut
bulutlar yelpaze olsun başında
kandiller sönmesin asla düşünde
ağaçların gölgesinde otursun
nakışını çiçeklerde bitirsin
soğuk pınarlardan içsin suyunu
saatler anlatsın güzel huyunu
nâzenindir, gönül kırmaz, hiçi yok
beni reddetmekten başka suçu yok
serviler büyüsün can peteğinde
ay ve güneş tutulmasın göğünde
yalan dünya, sen dönmene devam et
O bilmesin, kopsa bile kıyamet