Bunları da Okuyun

    Koşma Şiiri – Neyzen Tevfik

    29 Aralık 2021

    Benim Şövalyem Şiiri – Jose Marti

    29 Aralık 2021

    Susmanın İkinci Yüzü Şiiri – Özdemir Asaf

    29 Aralık 2021

    Selam ile Haram Şiiri – Bedri Rahmi Eyüboğlu

    29 Aralık 2021

    Güncel Şiiri – Necdet Evliyagil

    29 Aralık 2021

    Tarîkatın Erkanına Ey Mü’min Şiiri – Şah Hatayi

    29 Aralık 2021

    Yaradan Doğru Getire Şiiri – Mahzuni Şerif

    29 Aralık 2021

    Şimdi Bildim Şiiri – Muhyiddin Abdal

    29 Aralık 2021

    Yine Şenliklendi Dereler Düzler Şiiri – Dadaloğlu

    29 Aralık 2021

    Yağmurda Sis Düdükleri’ Bölümünden Şiiri – Attila İlhan

    28 Aralık 2021
    Facebook Twitter Instagram
    Facebook Twitter Instagram
    Şiirhane
    • Anasayfa
    • Dönemler
      • Cumhuriyet Dönemi
      • Yedi Meşaleciler
      • Fecr-i Ati Topluluğu
      • Garipçiler (1. Yeni)
      • Halk Edebiyatı
      • İkinci Yeniciler
      • Milli Edebiyat
      • Öz (Saf) Şiir Dönemi
      • Tanzimat Edebiyatı (1. Dönem)
      • Tanzimat Edebiyatı (2. Dönem)
      • Tekke ve Tasavvuf Edebiyatı
      • Toplumcu Gerçekçi Şiir Dönemi
      • Servet-i Fünun Edebiyatı
    • Yabancı Şairler
    • Rastgele Şiir
    • İletişim
    Şiirhane
    Anasayfa»Nüzhet Erman»Istanbul Camileri Şiiri – Nüzhet Erman

    Istanbul Camileri Şiiri – Nüzhet Erman

    Nüzhet Erman- Nüzhet Erman
    Telegram VKontakte Facebook Twitter Pinterest LinkedIn Tumblr Email WhatsApp
    Paylaşın
    Facebook Twitter LinkedIn Pinterest Email

    I
    Renkli camlardan içeri giren gün,
    İç ürperten raksı ölümsüzlüğün;
    Kuytulaşan minber, eriyen nakıs,
    İnce serin bir an boyunca akis,
    Sadelikte buluş, günü, güzeli.
    Öpülmez mi yeşili sunan eli,
    Bir şekil, ışık ve renk ustasının
    Onulmaz derdine bir şerbet diye?
    Öpülmez mi menevişli maviye
    Kurnalık eden bir göz öpülmez mi?

    II
    Adalardan mermer taşıyan gemi,
    Giriverse yine bir Haliç’e,
    Taze cam kokusu dolarken içe,
    Yine Allah’a doğru, birer birer
    Yeşererek yönelse minareler.
    Yine tazelenir, pişerken cini,
    Esik yapsalar Ada mermerini,
    Biraz sonsuzluğa, biraz Tanrı’ya
    Bir kapı açılır, yarıyaysa
    Güler bir yüz yine uzak, derinden,
    Mavi sesler gelir o gök şehrinden.
    III
    O ne katkısız, ne ince sanatmış
    Ki tasa en tatlı yuvarlaklığı,
    Çiniye bir yeşil göz berraklığı
    Verirken nura renk, renge nur katmış!
    Ve bu renk bayramı, nur şenliğinde,
    Bu ebedi aksam serinliğinde
    Duyulan heybete bir huzur katmış!
    Cini göz alan iç, mermer donuk diş!
    Göz alan iç, donuk dışla beraber,
    Esiğini, o gök denen fanusun,
    O bir uzak, sonsuz, hür okyanusun
    Yoluna benziyen yolu arayış.
    Burada, unutmak ve unutulmak,
    Burada, bir ince derde tutulmak,
    Ruh serbest burada, fani ölümsüz,
    Tasasız iç, duru bakış, nurlu yüz,
    Ayırt edilmeyen günle gece,
    Burada çözülemeyen bilmece;
    Burada, ferahlık içinde gülen,
    İç ateşi, göz nuruyla çizilen
    Öz şiirin, temiz aşkın gerçeği:
    Nar, nergis, karanfil, erik çiçeği,
    Bal sarisi, beyaz, çimen yeşili
    Mavinin konuşan sıcacık dili.
    Pembe kabuğundan soyunan soğan,
    Bakışların dinlendiği erguvan,
    Badem çiçekleri, kızıl laleler,
    Işık kemeri kuran şelaleler
    Bir iç açan şarki dallar boyunca
    Ve rengi her an tazelenen gonca.
    IV
    Zihin gökyüzünde, gönül sevinçte,
    Esenliğin hüküm sürdüğü içte
    Yeşerirken sırrı bir mucizenin,
    Cami eşiğinde dize gelmenin
    Varamaz zevkine asla ham sofu.
    Ruhun en fakiri, içi en kofu
    Bile zengin, hoşnut döner oradan.
    Döner gibi kutsal bir maceradan.
    Bir yoldur sanki her cami eşiği,
    Göklere acılan rahat ve iyi.
    Bir yol üstünden bulutlar geçer.
    Bir ucu toprakta ve öbür ucu
    Kaçıncı katında kim bilir göğün?
    Bu yoldan, bu yoldan günde beş öğün
    Tanrı’ya şükreden insanlar geçer:
    Kimi arzulardan silkinmiş, temiz,
    Güvercinler gibi, rüyada, sessiz,
    İnsanlar, insanlar, birer ikişer…
    V
    Çirkinin hoş göründüğü mahşer
    Yerine döndüğü bir anda için,
    Ne sihirli seccade, ne güvercin,
    Uçamaz bu yolda ruh gibi.
    Ruh, o hür mesafenin galibi,
    Ele avuca sığmayan hafiflik.
    Meçhul buutlar arasında mekik
    Dokuyan kus; her günahkar bedenin,
    Aydınlıkta yolunu kaybedenin,
    Belki güne, belki kıbleye doğru,
    Sevki yüzlere vuran şeye doğru
    Vakitli vakitsiz açtığı yelken.
    Gök duru, iç rahat ve her şey güzelken
    Ve en hoş yerindeyken yolculuğun,
    Bir sabırsız, titrek, ince soluğun
    Kararttığı canım ömür çırası,
    Ruhun bir anda değişen mecrası
    Ve akmağa başlayışı rasgele.
    Mesafe dediğin gelir mi ele?
    Vurur mu açığa derinliğini,
    Hiç güneş görmeyen canavar ini?
    Benim bildiğimse o soğuk alev,
    O her gece şehre inen sinsi dev,
    Karaya oturan kapkara bulut,
    Karanlık… Gözlere dolan ince kum,
    Günahlara çanak tutan uçurum
    Pek sermez sırrını gün ışığına.
    Bir gül dalına, dağ sarmaşığına
    Yürüyen öz suya dönen ruh bile,
    El yordamı, iç güdümü, nafile
    Bulamaz yolunu ferah göklerin.
    Gökler… O rengi övüleceklerin
    İlki gökler… Cini döşeli tavan!
    Ey gölgesinde gözlerini ovan!
    Öyle, durduğuna bakma onun.
    Onun, gün ortası, insanoğlunun
    Başucunda pırıl pırıl parlayan,
    Bir içi güzelliğini tekrarlayan
    Cami kubbesinden pek farkı yoktur
    Bir dua, bir ezan, bir şarki yoktur
    Ki, bu kubbede durulmamış olsun,
    Sonunda ALLAH´ı bulmamış olsun.

    Istanbul Camileri Şiiri - Nüzhet Erman Istanbul Camileri Şiiri - Nüzhet Erman şiiri Nüzhet Erman şiirleri
    Paylaşın Telegram VKontakte Facebook Twitter Tumblr WhatsApp

    Yazarın Diğer Şiirleri

    Her Gün Yeni Doğarız Şiiri – Nüzhet Erman

    İsimsiz Şiiri – Nüzhet Erman

    Pardon Sensin Şiiri – Nüzhet Erman

    Bunları da Okuyun

    Ayışığı Şiiri – Necati Cumalı

    29 Aralık 2021

    Yazarın Yazgısı Şiiri – Ali Ayçil

    29 Aralık 2021

    İskelet Şiiri – Neyzen Tevfik

    29 Aralık 2021

    Bir Akşamüstü Şiiri – Ahmet Selçuk İlkan

    28 Aralık 2021
    Bizi Takip Edin
    • Facebook
    • Twitter
    • Instagram
    Çok Okunanlar
    Didem Madak

    Annemle İlgili Şeyler Şiiri – Didem Madak

    Didem Madak

    Sevgili Anneciğim, Binlerce kez açıldım, binlerce kez kapandım yokluğunda Kocaman bir dağ lalesi gibi Ve…

    Kral Pornografik! Şiiri – Alper Gencer

    29 Aralık 2021

    En İyi Dostundan Sakın Sen Seni Şiiri – Pir Sultan Abdal

    29 Aralık 2021

    Dîvân-ı İlâhîyât 188 Şiiri – Aziz Mahmud Hüdayi

    29 Aralık 2021
    Hakkımızda
    Hakkımızda

    Şiirsiz kalmayın!

    İletişim: [email protected]

    Şiirler

    Obasın Seyran Eyledim Şiiri – Karacaoğlan

    29 Aralık 2021

    Gine Gözümüzde Oldun Tutya Şiiri – Ruhsati

    29 Aralık 2021

    Kafiye Şiiri – Necip Fazıl Kısakürek

    28 Aralık 2021
    Etiketler
    Aziz Mahmud Hüdayi şiirleri Abdurrahim Karakoç şiirleri Pir Sultan Abdal şiirleri Ruhsati şiirleri Ahmet Selçuk İlkan şiirleri Karacaoğlan şiirleri Agah şiirleri Necip Fazıl Kısakürek şiirleri
    Facebook Twitter Instagram
    • Anasayfa
    • İletişim
    © 2025 Şiirhane.
    Tüm hakları edebiyatın birbirinden kıymetli şairlerine aittir.

    Aradığınız şair veya şiirden birkaç kelime yazın.