Düşleği yalazlayan buyruklar
Yüzünüzle bin
Hayınlığa utku dersimiz
Yıldızları ayağılında yumalı
Karayaşmaklı ölüm melekleri
Canevimi mayınladınız
Kanderelerinizle öğündünüz
Doğa bezim
Çığlar yağdırdınız
Yüzünüzle bin.
Güneş suyunda yunmalı aylar
Hiç bal mı olur ağudan?
Bölüşülür toylar düğünler
Bölüşülür türküler
Değiş öre çevirdiniz
Satılmış kara yaşmak
Bin yüzünüzle yağdırdınız çığları.
Âdem’le Havva’nın torunları
Birim birim çevirin
Ağıtlı yapraklarını tarihin
Anlı şanlı şehit dölleri
Ağudan bal olur mu?
O evler o yürekler benim
Bin yüzünüzle
Çığlar yağdırdınız.
Fidanları yokeden keçiler
Çoraklaştı tarihimiz
Çevrenler ağardı ağaracak
Hadi çoban çal kavalını
Çiçeklensin ellerimiz.
Yavrusuna dönemeyen Memetlerim
Ömrünüze düştü çığ
Silahlara da düşecek bir gün
Köyler silindi haritadan
Hadi Çoban çal kavalını
Çiçeklensin dillerimiz.