Duvarda canlı ışıklar bir hayal
Bu yaldızından alevler taşan resim.
Ölümle gölgeli bir düştür, ihtimal
Bakıp bakıp bana mahzunlaşan resim.
Bu ince çerçeveden başlıyor düşüm
Gözümde canlanıyor mavi bir liman.
Bu rengi, bilmiyorum, nerde görmüşüm?
Deniz parıltılı, dağlar duman duman…
Düşünce yollara köy köy, konak konak
Nasıl arardık o aydın şehirleri.
Derinleşen uçurumlardan korkarak
Nasıl geçerdik o azgın nehirleri…
Nasıl arardık o aydın şehirleri.
Önümüzde şarkın o kar yüklü damları
Ve işte buzdan ışıklarla bir şafak!
Beyaz ufuklara karşıydı camları
Benim kızaktır o billur yokuşta bak!
Ve işte buzdan ışıklarla bir şafak!
Bir ince kız gibi omuzumda mavzerim
“Çakırcalım” diye başlardı türküler…
Birer ateşti o çapraz fişeklerim
Güneş batınca yavaşlardı türküler
“Çakırcalım” diye başlardı türküler…
Uzaklaşırken at üstünde bahçeden
Düşerdi omuzuma nurdan bakışların.
Limon çiçekleri dallarda ürperen…
Alevlenirdi gururdan bakışların
Düşerdi omuzuma nurdan bakışların…
Bu son şehirde kapanmıştı gözlerin:
Sütun sütundu uzaktan şelaleler.
Deniz güzel… geceler, çeşmeler serin…
Bahar sefasına dalmıştı bahçeler
Sütun sütundu uzaktan şelaleler…