sakin bir dalganın ayakizleriyle
koyulur yola ipucu avcıları, cehennem
eskitmiş dedektifler, orospular
bir fotoğrafın koynundan yeni çıkmış aşk tazeleri
daha kimler, bir dalganın ayakizleriyle
serin salınışıyla hep bakıyordur korku
kendi güzelliğinden mahcup yolcu
zencefiller sürünmüş adettir diye
Fikriye bir Meyerhold treninden yeni inmiş
raylar boyu akıp gider ayakizleri
bir haberdir bu eskimiş akşamüstleri
ağlamaklı izler… kulaklarında
gümüş yorgunluklar taşıyan eski usul avcı
bir gülüşün peşindedir, nasılsa yerleşmiş
azgın aşkın öpüşleriyle mor dudaklı dedektif
düşüncenin tarazlanmış aynasında cinayetler
belki daha karanlık şeyler arar
orospular onda kara bir deniz edası
tazeler, her şey onda vardır diye ardından koşar
son sözler bahçesinde arkasına dönüp
sakin bir dalga; nasıl başlar yeniden
bir dalganın ayakizleri? yalnız bunu sorar