yüzme bilmeyen bir kaptana vuruldum
utanma mevsiminden kalan gül kırıkları
suç işliyor kalbim ayıplanan limanda
mendile bağlanmış üç lokum bu sevincim
sevincim bir ikindi lokumları bölüşen
elleri üç kardeşin
kapı açmayı öğreniyorum sözle
yeryüzünde unutulmuş son çilingirden
lekedir kilitler evlere sürülen
bahçe kapısındaki çıngıraklar söyledi
yaşlanmış sorularla önünü kestiğim bilge
binlerce anahtar bırakıyor yüz çizgilerime
kendime söylediğim yalandan düştüm
sırı dökülmemiş bir ayna yüzün
yürüyorum tango bilmez sokaklarında şehrin
acelem var, güvercin ayağı olsam
denizde yolunu arayan şişe
yok, başka türlü rahatlamam
sana yazdığım bir mektup olsam