Bütün herifler içerdeydi
girdiğinde o çırılçıplak
herifler içiyordu, ona tükürmeye
başladılar
daha yeni çıkmıştı nehirden, birşey
anlamıyordu
yolunu yitirmiş bir deniz kızıydı
küfürler aktı parıldayan teninde
açık saçık sözler yağdılar altın
memelerine
ağlamadı çünkü bilmiyordu ağlamayı
çıplaktı çünkü bilmiyordu giysileri
dağladılar gövdesini sigaralar, yanık
mantarlarla
yuvarladılar meyhanede kahkahalar
atarak
konuşmadı çünkü bilmiyordu
konuşmayı
uzak bir aşkın rengindeydi gözleri
kolları ikiz safirlerdi
dudakları titriyordu mercan ışığında
sonunda çekip gitti kapıdan
güçbela girdiğinehirde tertemiz oldu
yağmurda beyaz bir taş gibi pırıl pırıl yine
yüzdü bakmadan arkasına
yüzdühiçliğe, yüzdü ölüme.