Kafam tıraşlı, yeni dönmüşüm askerden,
bir zemberek boşanmak üzereyken içimde,
beyaz bornozlu bir kadın çıktı bir sabah karşıma.
Siyahın anlamı, gecenin içeriğiydi ıslak saçları.
Gözlerinde umut, vaat ve gizem, teninde çiğ damlaları,
sabahın ilk ışığı gibi girdi hayatıma.
Çok gençtim o zaman. Yıllardan sekseniki.
Daha kolaydı kuşkusuz herşey o yaşta.
Anlaşılır şeydi öylesine aşık olmam o an.
Anlaşılmaz olan
hâlâ seviyor olmam onu onca yıldan sonra.