Geldi geçti yiğitliğin harmanı.
Koyver gayri tutma benim peşim yâr
Ellilbeşte keçimizi seçelim
Otuz beşte lâzım idin eşim yâr.
Genç olanlar işin görüp haklıyor
Esrarını sezdirmeyüp saklıyor
Çün ezrail haftada bir yokluyor
Eksik değil yüreğimde şişim yâr.
Gençliğimde nere varsam bulurdu
Üç beş defa hatırımı alırdı
Kocalığın alâmeti belirdi
Yavaş yavaş titiriyor başım yâr.
Her ne kadar gayret etsem olmadı
Gamda kaldı deli gönül gülmedi
Yemeğin de halâveti kalmadı
Haftada bir dökülüyor dişim yar.
Ölüm fırtınası çöktü özüme
Sekizde bir kanan yoktur sözüme
Can gözüyle bakan yoktur yüzüme
Gözümün üstüne indi kaşım yâr.
Hiçbir yerde halâvetim tadım yok
Hocalıktan gayri başka adım yok
On senedir kısırladım sütüm yok
Ne ayranım kaldı ne de keşim yâr.
Gönül kuşun yücesinden uçurdum
Bade deyu seni, zehri içürdüm
Gitti gayrı yaz baharı geçürdüm
Çar etrafım hisar etti kışım yâr.
Sabır köşesine geçtim oturdum
Her hesabı bir kapıda bitirdim
Ne hal ile iki evlât yetirdim
Büyüğü boşadı attı eşim yâr.
Söylerim sözüme yalan katamam
Metaımı az paraya satamam
Ruhsatî’den kes ümidi yatamam
Yetmişe kadem bastı yaşım yâr.