Gün bugünkü gündür saat bu saat
Daha dünkü günü göremezsin ha
Ansızın dururken ölüm gelir de
Bir saat evinde duramazsın ha
Güvendiğin dallar eline gelir
Kazandığın mallar hep miras kalır
Bülbül gibi dilin kapanır kalır
Dahi bir salavat veremezsin ha
Oğlun kızın figan edip ağlarlar
Ayrılık oduna ciğer dağlarlar
Gözün yumar çeneciğin bağlarlar
Eşini dostunu göremezsin ha
Heves etme bu hayırsız yapıya
Zeval yakın gün dikildi tepeye
Dört kişiyle çıkarırlar kapıya
Bir daha evine giremezsin ha
Dinle sana bir bir verem hesabın
Musibet dünyanın anla harabın
Heman bir kazan su bir kalıp sabun
Anı da bi’t-tamam süremezsin ha
Düşün bir kez ne karalı yazın var
Bir fayda yok nice oğlun kızın var
Eğer bulunursa bir top bezin var
Üç kattan ziyade saramazsın ha
Bir faide kılmaz malın menalin
Bütün hasret kalır kaş-ı hilalin
Hoşnut et hem çoluk çocuk ıyalin
Bir daha hatırın soramazsın ha
Kerem eyle düşme nefsin peşine
Kul olanın neler gelir başına
Uzatırlar musallanın taşına
Ayakla mezara varamazsın ha
Kara yerden sana bir ev kazarlar
Bir iş eder defterini bozarlar
Üzerine beş on kerpiç dizerler
Sağına soluna dönemezsin ha
İki melek gelir sual sormaya
Amelin var mıdır cevap vermeye
Hazırlanır topuz ile vurmaya
Yakanı elinden alamazsın ha
Baktım bu kapıya kimse girişmez
İnşallah karaya akı karışmaz
Ruhsati bu sırra aklın erişmez
Hikmet-i Huda’yı bilemezsin ha