Yoksulluk elinden dad ile feryad
Otururdum bir köşede avara
Dedim var mı bir kolayca zanaat
Başım alıp gitsem hangi diyara
Düşünü düşünü hiffet getirin
Bu gidişle ocağını batırın
Niçin böyle tembel tembel oturun
Git biraz et getir şu çocuklara
Oradan yellendim aniden kaçtım
Bir garip yiğidin kapısın açtım
Bir çıtırtı geldi andan savuştum
Bir tavuk elime geçti mudara
Ünümüzü duydu Baba Hasanlar
Gece gündüz yolu beli kesenler
Bir araya geldi söyledi anlar
Çare yoktur gireceğiz mezara
Dedim bir zengin var damını yarak
Kutnu kumaş ne var ise çıkarak
Gece gündüz beni alıyor merak
Yitirdim muşambada hesapsız para
Bir idik üç daha geldi dört olduk
Dördümüz de altı patlar doldurduk
Orta bacadaki taşı kaldırdık
Oradan gir ettik büyük ahıra
Biraz sonra kendimizi döşürdük
Bir tenhaca yerde işi pişirdik
Onar lira düştü görlük kefenlik
Birer top bez ile birer entare
Baktım arkadaşın biri geveze
Malı satmak için gitti Sivas’a
Orada çıkarmış çok kötü niza
Olanca eşyayı dökmüş pazara
Anıma tenbih olmuş tellalbaşına
Toplanmışlar kelepirin başına
Seyreyle gör kör şeytanın işine
Sahip olmaz portar gider yulara
Baktım onda arkadaşlar bulmuşlar
Bağlamışlar kayım bende almışlar
Gördüm eşek cennetine gelmişler
Ne yemin fayd ‘eder ne de dubara
Aman deyin kardaş mal kazanmadım
Çok yerleri gezdim hal kazanmadım
Daha şimdiyece din kazanmadım
Ne yüz ile varacağım mezara
Ruhsati’yim kendi kendimden geçtim
Bu gece menamda çok yerden uçtum
Bir de rüya imiş gözümü açtım
Beyim heves etme bu rezil kâra