Hayal ekmeği gibi tombul sıcak yuvarlak
Dağların sofrasına can gibi indi güneş
Sonsuzu içen ufkun çatlak dudaklarına
Bir dudaktan damlayan kan gibi indi güneş
Bugünü “dün” ederek geçiyorken “yarın”a
Umutsuz ocaklarda küllenen kordur akşam
Günün son dilimini yutunca bir dağ ardı
Korku kanatlı rüzgâr yüreğe hasret taşır
Uyur bir devin başı bir dilberin dizinde
Bir peri beynimdeki cinlerime sataşır
Ruhumun fırtınalar uluyan denizinde
Beni göklere çeken bir anafordur akşam
Günbatımı akşamın açık penceresinde
Boyalı gülüşüyle bir sokak yosmasıdır
Bu gülüşün altında tükenir ezilirim
Bu gülüş ölen günün ufuktaki yasıdır
Akşamın deva bulmaz derdini ben bilirim
Umutların tükenip sabrın bittiği yerde
Yumruk yemiş göz gibi yine mosmordur akşam