Açıkta demirlemiş gemilerden
Islak martı çığlıkları taşınır rıhtımlara
Gün vurmaya görsün denizin ensesine
Bacaklarını uzatıp oturur kumsalda
İhtiyar bir denizanası
Siya-siya bir türkü sallanır sarhoş sandalda
Öykünüp yorgun bir yengeç sesine
Hangi sedef takunyanın parçası
Yüzükoyun düşmüş midye kabuğu
Diye sorulmaz
Denizin aynasında silik bir çehredir buğu
Kim bilir nice türküler silinip unutuldu
Şu oynak sandalın bordasında
Belli ki çok uzaklardasın çok
Kumsalda yok ayak izlerin
Esen yelden haberini sorarım
Bir daha yükleme martı kanatlarına
Dalgalar ıslatır selamlarını