Ne zaman üşüdüğünü düşünsem
Buz tutar bir kuş türküsü pencere camlarında
Zemheri kaçkını ıslıklar kanatır dudaklarımı
Titrerim taş plâkların “gurbet akşamları”nda
Ne zaman ağladığını düşünsem
Bir kuşun gözleri oyulur kartal yuvalarında
Yekinir kirpiklerime kırkikindi yağmurları
Ellerim asılı kalır derviş dualarında
Ne zaman hasretini düşünsem
Bir kuş kanadı düğümler yolumu orta yerinden
Martı kanatlı vapura saplanır tren çığlığı
Gurbet yüklü bir kamyon geçer yüreğimin üzerinden
Ne zaman güldüğünü düşünsem
Bir kuşun gözyaşlarında akşama dökülürüm
Asarım kahkahamı bir leyleğin gagasına
Güle güle ölürüm
Ne zaman seni düşünsem birtanem
Pembeleşir saçlarımın akları
Aklım bir çiklettir şişirip patlattığım
Umutlarım avucumda terli gazoz kapakları