Gözde seğirince gün ah gelir aman gider
Bu tren şu kampana vurduğu zaman gider
An olur bu harmanda rüzgâr biner daneye
Eser bir uzun hava sap durur saman gider
Gören gönlünce yaşar sevdasını baharın
Ak gözle soğuk karın yüzüne bakan gider
Silik yıldız yıllarca yaşar Samanyolu’nda
Yıldırımın bağrına şimşeği çakan gider
Söyletme sözlerimde bin çalıdan diken var
Derdimi deşme benim
“Açma yaram kan gider”
Göl durup yosunlanır deli çağlayan gider
Dağ uyur dumanına umut bağlayan gider
Ayağını kök gibi toprağa salan kalır
Çakal çemkirişine taban yağlayan gider
Yok yoluna bitirir ömrü hızla sollayan
Menziline varacak yolu sağlayan gider
Ardından bakakalır düğün-dernek gülenler
Vuslat haclegâhına aşkla ağlayan gider
Sanmayın dereleri eteğinden çeken var
Dik vurur can çıngısı
“Suda balık yan gider”
Nice bir sahra ki bu yolcu durur han gider
Yorgun atlar sırtında ruh-i fâtihan gider
Yanmaya bir kez ateş köz düşmeye yüreğe
Kerem’in ardı sıra yanar Aslıhan gider
Kılavuz kargılardan sakınmazsa bağrını
Değil deve kervanı peşinden cihan gider
Sevdanın savletinde yavuz olursa yiğit
Yâr güler gülüşünde bir dizi mercan gider
Bitmişse son konakta yolcunun son nasibi
Dökülür ab-ı hayat kırılır fincan gider
“Buna tabip neylesin
Ecel gelmiş can gider”